Uğur Uludağ'ı E.S.E.K. tiyatro grubunun ilk günlerinden beri takip ederim. Sadece onu mu? Hakan Bilgin'i, Yosi Mizrahi'yi ve diğer tayfayı da... Uğur'un tek kelime ile 'acayip' bir kalemi vardır. Sadece oyun yazmaz; sahnenin ortasında adeta ateş yakar ve tamtamlar eşliğinde dumanla haber uçurur.
Uğur'un yazdığı yeni oyunu EX S'in temasının 'akıllı telefonların insanları nasıl akılsızlaştırdığı' olduğunu duyunca Profilo Sahnesi'ndeki galaya koşa koşa gittim. Uğur, beni ve ona güvenenleri yine mahcup etmedi. Bu kez teknolojiyi kullandı. 'Kısa' mesajı, akıllı telefonlarımıza değil, akıl ve vicdanımıza düştü. Hem de silinmemek üzere...
Bu oyunu özellikle baş parmakları telefon ve tablet üzerinde nasır bağlayan gençlere tavsiye ediyorum. Hele öyle bir finale bağlanıyor ki, oyun davetiyesinde yazan 'Bir 'like' uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor' sözünün rastgele seçilmediğini irkilerek fark ediyorsunuz.
Bu kez eski E.S.E.K.'liler, yerlerini genç tayfaya bırakmıştı. Dokuz genç oyuncunun tümünü hayranlıkla izledim. Ama 'Hamza'yı oynayan Özgür Senyer'in adının yanına ayrı bir 'tik' attım. Hani şu benim 'uğurlu' tik'imden... Bereketini gör kardeş!