Geçen hafta ekranlarda sıkça dönen kamu spotunda öğretim görevlilerinin cahil ve yeniliklerden bihaber insanlar gibi gösterilmesine tepki gösteren bir yazı kaleme almıştım. Meğer bu konu ne kadar ortak bir derdimizmiş. Gelen onca mesajı okuyunca çok şaşırdım. Atacan Bilgici'nin mektubu da onlardan biri:
"Merhaba, köşenizde 'Hocalara Saygısızlık' başlıklı yazınızı okuyunca yukarıdaki başlığı atmaktan kendimi alamadım. Gerçekten elleriniz dert görmesin. Çok kişi farkında değil ama bu kamu spotu beni de çok rahatsız etmisti. Hatta bir haftadır Gelir İdaresi'nin sayfasında bunu yazacak bir e-posta adresi aradım ama bulamadım. Siz şimdi herkesin okuduğu bir köşede yetkililere iyi bir e-posta atmış oldunuz. Yani neresinden bakarsanız kötü bir film. Hocaların günceli takip etmediklerini mi, YÖK'ün böyle hocalar istihdam ettiğini mi, neyi anlatmak istiyor anlamadım.
Oysa hoca, öğrencilere bu soruyu sorsa, ögrenciler klasik yöntemleri söyleseler ve hoca da ilaveten yeni e-tebligat sisteminden bahsetse daha güzel olacaktı. Hocaların itibarı da yerlerde sürünmeyecekti. Tekrar ellerinize sağlık."