Meslektaşım Onur Akay'ın Aydınlık gazetesinde kaleme aldığı yazıdan yola çıkarak 12 Temmuz tarihinde bu köşede yazdığım 'Büyük saygısızlık' başlıklı yazımda, TSM sanatçısı Semahat Özdenses'in mezarının kaybolmasından duyduğum rahatsızlığı şöyle dile getirmiştim: 'Bu ayıp kime yeter bilmiyorum.
Kadrolu sanatçısı olan TRT'ye mi, öldüğünde cenazesine çelenk gönderen Kültür Bakanlığı'na mı?.. Bir de... Özdenses, şarkılarından gelecek tüm telif haklarını Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı'na bırakmıştı. Önce hangi kurum harekete geçer bilmiyorum. Ama bu ayıbı bir an önce ortadan kaldırmak, boyunlarının borcu.' Benimle birlikte değerli meslektaşlarım Ali Kocatepe, Bilal Özcan, Zeliş Arslan, Dilek Hayırlı, Cuma Hikmet, Funda Erkoç, Ali Çetin Akbayrak, Arif Çayan ve Kadir Kılcı da aynı konuya değinen yazılar kaleme aldılar. Ve harekete geçen TSK Mehmetçik Vakfı İstanbul Anadolu Yakası Temsilciliği, Özdenses'e layık olduğu o mezarı yaptırdı.
Aslında vakıf yetkilileri, Özdenses'e son görevini yerine getirebilmek için ölümünden hemen sonra yasal mirasçılarına mezar yerinin durumunu sormuş.
Mirasçıların, 'Biz yaptıracağız' sözü üzerine vakıf herhangi bir girişimde bulunmamış.
Aslında mesele kimin neyi, ne zaman, nasıl yaptırdığı ya da yaptırmadığı değil; gazetecilerin imece yaparak, gecikmiş bir saygı duruşunu yerine getirmeleri. Başta Onur Akay ve Mehmetçik Vakfı olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler...