Vallahi oluyor. Zira reklam metin yazarlarının hayal güçlerinin sınırı yok. Son zamanlarda kendi kendisinin reklamını yapan reklamlar pek gözde. Örneğin; bir süzme peynir reklamında çocuk ile anne reklamda olduklarını açık açık söyleyip espriler patlatıyorlar. Bir başkasında adam, gofret reklamını kendi süresine sığdıramayıp kendinden sonra gelecek reklam slotuna sarkıyor. Beyazıt Öztürk, GSM şirketinin reklamının ortasına balıklama dalıp, "Niye bu reklamda ben oynamıyorum?" diye ağlıyor. Peki seyirciye reklam izlediğini bu kadar net bir şekilde hatırlatmak doğru mu? Bu anlayış, seyircide zaten mevcut olan reklama karşı direnme, sakınma refleksini daha da tetiklemez mi? Neyse, reklamcı dostların bir bildiği vardır herhalde...