Parti liderlerinin hep birlikte televizyonda bir canlı yayına çıktığı son programı hatırlayan var mı?
Vallahi ben hatırlamıyorum.
1 Kasım seçimlerine memleketi kandan arındıracak, kaostan kurtaracak 'sihirli değnek' gözüyle bakılıyor. Herkes, barış için umudunu seçime ve oradan çıkacak sonuca bağladı.
Ülkenin yeniden istikrara kavuşması, ancak güçlü bir hükümetin kurulması ile sağlanacak, bunda hemfikiriz.
Peki millet; güçlü bir hükümet kurulacağından umutlu mu? İşte orada çekinceler, belirsizlikler mevcut. Çünkü liderlerin birbirlerine karşı takındıkları 'parçalayıcı' tavır, hiç de 'uzlaşma' beklentileriyle örtüşmüyor. Belli ki hâlâ eteklerde dökülemeyen taşlar, yüz yüze söylenemeyen gerçekler var. Üstelik 'beylik' seçim bildirgeleri dışında kimse hangi partinin ne tür bir planı, programı olduğunu bilmiyor.
Özellikle terörün önlenmesi konusunda sadece lafı eveleyip gevelemekle yetiniyor, 'projelerini' açık ve net bir şekilde ortaya koymuyorlar.
Vatandaşın seçim öncesi siyasi tavrının netleşmesi, seçmen nezdinde 'akla karanın belli olması' ve nihayetinde seçime yüksek bir katılımın sağlanması için tek bir çare var:
Parti liderlerinin, dileyen tüm kanalların katılacağı bir ortak canlı yayınla bir masanın etrafında toplanıp tartışmaları.
TURNUSOL KAĞIDI
Demokratik ülkelerin hemen hepsinde önemli seçimleri, politikacıların ekran performansı belirliyor.
Çünkü canlı yayın, turnusol kağıdı gibidir. Önceden yazılan metinler bu arenada pek işlemez. Söylenecek laflar ise diş macununa benzer. Bir kez ağızdan çıktı mı, bir daha içeri tıkılmaz.
Unutmayın ki; Türkçe'yi televizyon sunucularından, kendi tarihini dönem dizilerinden öğrenen, hayat arkadaşını evlendirme programından seçen, oğlunun katilini, yıllar önce kaybettiği kızını reality show programı sayesinde bulan, İçişleri Bakanı'nın adını bilmeyen ama en kıytırık dizi karakterinin yedi sülalesini ezbere sayan, günde 5.5 saatini gözüne far tutulmuş tavşan gibi ekran karşısında donakalarak geçiren bir ırkın ahfadıyız.
Böylesine televizyona odaklı bir coğrafyada; şarkıcımızı, en yeteneklimizi, en dayanıklımızı ekrandan seçiyoruz da, oy vereceğimiz partimizi niye televizyondan seçmeyelim ki?