Acun yine yaptı yapacağını... O Ses Türkiye'nin 'yaşını küçültüp' yaz günü milleti yine ekran başına bağladı.
Yetenekli minikler gerçekten de sesleri ve tavırlarıyla büyülediler.
İçlerinde geleceğin yıldızı olmaya aday pek çok yetenekli çocuk var. Kuliste onları psikolojik açıdan sahneye hazırlayan bir danışman bulunması da yapımın çocuklar konusundaki 'hassasiyetini' gösteriyor. Ancak jüri üyelerinin sahnedeki çocuklar için kurduğu takdir cümleleri bana pek abartılı geldi. 'Minikleri onore etmek ya da cesaret vermek için kurulan cümleler acaba onların ruh sağlığını olumsuz etkiler mi?' diye düşünmeden edemedim. Zira müzik yarışmalarındaki uçucu şöhret hali onların ağabeylerine, ablalarına bile ağır gelmiş, bir anda zirveye çıkıp oradan üç ayda aşağıya yuvarlanmak, onlarda bile travmatik etkiler yaratmıştı.
Naçizane tavsiyem; minikleri överken abartıya kaçmamalı ve olan bitenin yarışmadan ziyade, keyif alınması gereken bir 'oyun' olduğuna onları inandırmalı...
Unutmayın, o güne kadar duvarına posterini astığı sanatçıyı bir anda kendisine yalvarırken görmek, minik ruhların kolayca kaldırabileceği bir yük değil...