Önceki gün Beyaz TV'deki Medyatik'te pedagog Gözde Erdoğan (Star TV'deki Süper Dadı programının sunucusu), davranış bilimi uzmanı Aşkım Kapışmak ve 5 yıl önce Soma madeninde çektiği belgesel ile gündeme gelen televizyon yapımcısı ve sunucusu Hakan Aydoğan ile olayın psikolojik ve sosyolojik yansımalarını masaya yatırdık. Üçü de bölgeye gidip çalışmalara katılmıştı.
ÇOCUKLAR İÇİN
Aşkım Kapışmak anlattı. Deniz Akkaya ile beraber o acılı evleri ziyaret etmişler. Akkaya'nın elinde çocuklara vermek üzere getirdiği türlü türlü çikolatalar... Gelin görün ki, hepsi ünlü mankenin elinde kalmış. Çocukların hiçbiri çikolataları almak istememiş. "Sağ olun, bizde var, istemeyiz" filan demişler, kaçamak cevaplarla...
İster Anadolu insanının tokgözlülüğüne yorun, ister çocukların yaşadıkları travma nedeniyle içine savruldukları 'güven bunalımı' deyin... Sonuçta o anlardaki gerçek ihtiyacın 'çikolata' olmadığı çıkmış ortaya...
Sonra Aşkım Kapışmak bir 'gerçeğin' farkına varmış. Bölgede ziyaret ettikleri 18 köyün hiçbirinde çocuk parkı bulunmadığını görmüş. (Aslında köy çocuğu için yaşadığı bölgenin tamamı bir çocuk parkıdır. Ama son yıllarda pek çok köyde parklar oluşturulmaya başlandı.) Bunun üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın himayesinde, ünlülerin katılım ve desteğiyle 'Soma'da Bir Kardeşin Var' kampanyasını başlatmışlar. Oluşturacakları fon ile bölgede babalarını kaybeden çocuklara burs sağlayacaklarmış. Aynı zamanda da 18 köyün tümüne çocuk parkı yapmak için harekete geçmişler. Seda Sayan hemen bir parkın yapım masraflarını üstlenmiş. Bir de adını vermek istemeyen 'ünlü futbolcu' park için hemen elini cebine atmış.
Aşkım Kapışmak söylemedi ama ben öğrendim; Arda Turan'mış o futbolcu. Hani sevdasını bile gönlünce yaşamasına izin vermediğimiz, spor sayfalarının köşelerinde, spor programlarında 'Messi'nin kramponlarını bile taşıyamaz' diye aşağıladığımız, çareyi 'Avrupa'ya sığınmakta' bulan Arda...