Bana göre televizyonda yılın olayı, izleyicinin hızla dizilerden soğuması... Eskiden sekiz reyting almak bir dizinin bazen ilk üçe bile girmesine yetmiyordu. Şimdi dört reyting alan neredeyse göbek atıyor. Birbirinden iddialı, pahalı, sükseli diziler birer birer yayından kalkarken, en parlak oyuncunun bile karizması Reyting Hazretleri tarafından çiziliyor.
Peki diziler niye izlenmiyor? İşte aklıma ilk gelen nedenler:

İŞKENCEYE İSYAN
Dünya üzerinde, bir dizi bölümünü izlemek için üç saat boyunca ekran başında kalmak zorunda olan başka seyirci yok. Özet bölümünün ne zaman biteceği kestirilemediği için millet 'mecburen' saat 20.00'den itibaren diziye odaklanıyor. Sonu gelmez reklamlarla birlikte dizinin final karesine ulaşmak, saat 23.00-23.30'u buluyor. İzleyicinin bu 'işkenceye' daha ne kadar sabredeceğini sanıyordunuz ki?
Artık kimse televizyonların akışlarına tabi değil. İnternet ve dijital platformlar insanlara istedikleri programı, istedikleri saatte ve 'reklamsız' izleme olanağı tanıyor. Seyirci niye sizin nazınızı çeksin ki?
Dizinin önüne, arkasına, ortasına reklam kuşağı yerleştirmek, finale beş saniye kala reklama çıkıp 15 dakika sonra o sahneyi başa sararak izleyiciye 'yutturmak'; altın yumurtlayan tavuğu kesmek değil de nedir? Siz mışıl mışıl uyurken, sonunda tavuklar(!) kümesten böyle firar eder işte..
Bu kadar dizi enflasyonu olursa, doğal olarak konu sıkıntısı da çekilir. Millet artık triplex villada geçen aşk üçgenlerinden, kopyala-yapıştır tarzı entrikalardan fena halde sıkıldı.

KİMSE İNANMIYOR
Beylik oyuncular artık yüzlerini fena halde eskittikleri için 'inandırıcılıklarını' da yitirdiler. Adam bir dizide ölüyor, daha kırkı çıkmadan bir başka dizide peydahlanıyor. Kadın, bir hafta önce köy çeşmesinde çamaşır yıkarken, bir hafta sonra döpiyesli iş kadını olarak plazada görünüyor. Bu nedenle artık 'ünlü oyuncuya odaklı' diziler tutmuyor. Millet şimdilerde ekranda kendisinin keşfedeceği yeni yüzleri arıyor.

MOUSE'UN UCUNDAKİ CAZİBE
Bir ağa dizisinin peşine üç ağa dizisi, bir polisiyenin ardına üç polisiye-aksiyon dizisi takılıyor. Yapımcı ve kanal yönetimi bu yöntemle kendilerini 'garanti altına aldıklarını' sanıyorlar ama yarattıkları enflasyonun içinde kendileri boğuluyor.
İnternet, dünyayı küçülttü. Bilgisayarın mouse'unun ucunda dünyayı peşinden koşturan bir yabancı dizi dururken, bizim 'ağdalı' ve 'çakma' diziler giderek cazibesini yitiriyor. Bir de millet yabancı diziyi izleyip bizimkiyle karşılaştırınca, yerlisinden iyice soğuyor.