SİZE de öyle gelmiyor mu? Sanki haftanın iki günü bir müzik yarışması değil de dört başı mamur birer konser izliyoruz.
O Ses Türkiye'yi bu hafta da zevkten dört köşe izledim.
Pazartesi 'çorbacı tenor' Hasan Doğru ile mest oldum. Salı gecesi Hazal, Melissa ve Dilara'nın 'Survivor' performansı ile Karadenizli türkücüler Cemal ve Soysal'ın gönül titreten nağmelerine vuruldum.
BİR 'OH' ÇEKTİM
Hadise, üçlü arasında Dilara'yı seçince içimden bir 'Eyvah' koptu. Diğer iki kıza fena halde yazık olacaktı. Neyse ki Murat Boz; Melissa'yı, Gökhan Özoğuz da Hazal'ı kadrolarına dahil edince derin bir 'Oh' çektim.
Bu arada yarışmanın bu denli cazip hale gelmesinde ve kalite kazanmasında yarışmacılara şahane eşlik eden Tarık Sezer Orkestrası'nın çok büyük bir katkısı olduğuna inanıyorum. Phantom Of The Opera gibi senfonik bir eseri de, Karadeniz türküsünü de aynı lezzette icra edebilmek öyle her babayiğidin harcı değil.
Helal olsun...
Acun'un kafasında mutlaka benzer bir fikir vardır ama ben yine de gönlümden geçeni seslendireyim: O Ses Türkiye'nin bu yılki müthiş performans kayıtlarını bir müzik albümünde toplasa, koşa koşa gider alırdım.