Bayram hengamesi içinde karambole geldi. D Smart aslında büyük bir tabuyu devirdi. Çevrildiği 1970 yılından beri Türkiye'de gösterimi ve dağıtımı yasaklanan Paralı Askerler (Orijinal adıyla Dubious Patriots) filmi, 43 yıllık sansür yasağı delinerek D Smart ekranlarında yayınlandı, ama bundan pek az kimsenin haberi oldu. Oysa Charles Bronson, Tony Curtis ve Michele Mercier gibi dönemin en ünlü oyuncularının oynadığı, Türk aktörler Fikret Hakan ve Salih Güney'in de kadrosunda yer aldığı film; Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı mücadelesini anlattığı ve aynı zamanda ülkenin tarihi yörelerini tanıttığı için devlet tarafından desteklenmişti. Senaryonun her aşaması titizlikle incelenip araştırılmasına rağmen film, bir gazetecinin 'intikamına' kurban giderek yasaklanmıştı.
İddialara göre; Charles Bronson ile röportaj yapma isteği geri çevrilen bir meslektaşımızın başlattığı karalama kampanyasına diğer gazeteler de destek verince, sansür kurulu etki altında kalmış ve yasaklama kararı vermişti. 10 saniyelik Atatürk rolü için ünlü bir aktör yerine sıradan bir karakter oyuncusunun seçilmesi ise filme muhalefet edenlerin en önemli argümanı haline gelmişti. Bu sahne büyük tartışma yaratınca; Atatürk yerine, iki kafadar bir başka generalin karşısına çıkarıldı ama bu da sansür kararının alınmasını engelleyemedi.

MÜTHİŞ BİR MACERA
Filmin hikayesi aslında çok ilginç. ABD ordusundan iki paralı asker, ele geçirdikleri silahları satmak için Anadolu'ya gelir. Önce Yunanlılar ve Osmanlı Hükümeti ile işbirliği yaparlar. Daha sonra Anadolu'nun tozu dumanı onları Kuvayi Milliye saflarına savurur. Aslında Atatürk'ün komuta ettiği hareket, onların her adımından haberdardır.
Filmin yeniden yayınlanma ihtimalini düşünerek gerisini anlatmıyorum ama sürprizlerin sonunun gelmediğini söyleyebilirim.
Paralı Askerler, her ne kadar coğrafi gerçeklere bağlı kalmasa da (İzmir yanarken Çırağan Sarayı gösteriliyor. Efes'te mola verilirken perdeye Didim Antik Kenti görüntüleri düşüyor vs.) Türkiye'nin cazibe oluşturan pek çok tarihi ve turistik mekanından yabancıları haberdar ediyor.
Peki bunca şeyi niye anlattım? Malum, Russell Crowe ve George Clooney ayrı ayrı Türkiye'de film çekmeye niyetlenirken, eski tecrübelerimizden ders alalım diye...