Yetenek Sizsiniz'in ilk bölüm fragmanlarında sahnedeki koca atı görünce herkes gibi ben de meraklandım. Acaba nasıl yetenekler sergileyecekti?
Sonradan gördüm ki, at hiçbir şey yapmadı. E, küçücük sahnede, koca hayvan bizim yetenekli köpek Max gibi yerlerde sürünüp, taklalar atacak, çemberlerden geçecek değildi ya? Manejde çekilen videodaki her eğitimli atın yapabileceği numaralar ise jüriyi bile etkilememiş olacak ki; Palmiye adlı dünya güzeli at, hakkıyla elendi.
Acun ve tecrübeli ekibi de bilmez mi atın sahneye sığmayacağını?
Bal gibi bilirler ama işin 'televizyonculuk' kısmı da işte burada. Bu sihirli kutunun içinde 'beklentiyi' pazarlayacaksın. Tıpkı sucuk reklamında 'sucuğun mangal üzerindeki cızırtısını' satmak gibi...
Çapari oltasını suya sallandıracaksın, bir oltadan kaçan balık diğerine yakalanacak. Tıpkı atı izlemek için ekran başına oturan benim, boru dansı yapan kıza yakalanmam gibi...
Bir de yarışmayı izlenir kılan en büyük özellik; halktan asla uzaklaşmaması, bir kez olsun tepeden bakmaması.
En mütevazı vatandaşın diliyle vantilatör durdurması, 70 yaşındaki dedenin paten üzerinde Hülya Avşar'a şiir okuması...
Bu memleketin paletinde bu kadar parlak renk varken, ortaya çıkan tabloya kim bakmaz ki?