GAZA, molotofa, taşa, sopaya bulanan gündemin tozundan dumanından, bazen çok önemli haberler bile görünmez oluyor.
Geçen hafta Dr. Ender Saraç'ın Kanaltürk'teki programına konuk olan Prof. Dr. Mustafa Özateş çok önemli bir açıklamada bulundu.
Dedi ki, "İlk teşhis ile ikinci teşhis arasında tüm dünyada yüzde 20 fark oluyor. Bu oran ülkemizde çok daha yüksek. Bu nedenle mutlaka ikinci, üçüncü kez doktora görünmek gerek."
Bu durumun en yakın tanıklarından biriyim. Yıllar önce anneme lösemi teşhisi konulmuştu. Tüm aile yaslara bürünmüştük.
Annem adeta hayata küstü. Ta ki, ikinci bir doktora görünüp yeni tahliller yaptırana kadar... Anlaşıldı ki, annemin hastalığı kan kanseri değil, iğne tedavisi ile sonlandırılabilecek Akdeniz Anemisi hastalığıymış...
O bir haftalık süreçte annemin yaşadığı psikolojik tahribat, daha sonra farklı hastalıklar olarak geri döndü. Şimdilerde lösemi de ölümcül hastalıklar sınıfından çıkmak üzere ama o dönem annemin yaşadıklarını bir tek kendisi bilir...
Bu nedenle değerli profesörümüzün söylediği çok önemli. "Doktorlara güvenmeyin" demiyorum ama konulan teşhisin 'sağlamasını' yapacak bir başka uzmana görünmekten, yeni tahliller yaptırmaktan geri durmayın.
Unutmayın ki, erken teşhis nasıl hayat kurtarırsa, 'eksik' teşhis, o kadar hayat karartır.