Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Lütfen artistlik yapın!

TBMM'de yapılan hararetli tartışmaların en beylik sözüdür: "Artistlik yapma, otur yerine!.."
Meclis kürsüsünde biri, sıra dışı bir protestoya girişmeyegörsün, karşı parti sıralarından anında bağırışlar yükselir: "Tiyatro yapma, burası tiyatro sahnesi değil..."
Gelin görün ki, halkın nabzını tutmak isteyen, meramını anlatmaya niyetlenen her politikacı önce artistlere, tiyatroculara sarılır.
Yine öyle olmadı mı?
Akil insanların içinde sanatçı yok mu?
Onlar çözüm sürecini halka anlatmak için görevlendirildiler.
Neden?
Halk onlara politikacılardan daha çok güveniyor, seviyor diye...
Samsun'daki kahvede oturan Hidayet Dayı, "Kadir İnanır varsa, ben de varım" dediği için...
Bursalı tekstil işçisi Sinan, "Orhan Baba evet diyorsa, bir bildiği vardır" yaklaşımında olduğu için... İzmirli Şadiye Teyze, yıllardır perdede görüp de ailesinden biri saydığı Hülya Koçyiğit'in ağzından çıkan her kelimeyi emir telakki ettiği için... Çünkü bu memlekette politikacı olmak için bir yeteneğe gerek yoktur ama halkın güven ve sevgisini kazanacak bir sanatçı olmak istiyorsanız, pek çok maharet ve erdemle donanmış olmanız gerekir.

SANATÇININ SÖZÜ OLUR
Politikacının ömrü bazen iki sandık arası kadar kısadır ama Kadir İnanır, Orhan Gencebay, Tarık Akan, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray öyle mi?
50 yılda onları iktidardan kim indirebildi?
İşte bunun içindir ki, hükümetin tıpkı 'Çözüm Süreci'nde olduğu gibi Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak da sanatçılardan medet umması son derece doğaldır. Başbakan Erdoğan ilk etapta Hasan Kaçan, Necati Şaşmaz ve Athena grubunun üyesi Gökhan Özoğuz ile görüştü.
Bugün de Hülya Avşar ile randevusu var. Eminim şimdi "Bunlar mı Gezi Parkı'na çözüm getirecek?" diye çemkirenler olacaktır. Bu ülkede yaşayan her kesimden insanın çözüm için farklı bir görüşü, önerisi olabilir. Kimseyi 'magazin figürü' diye etiketleyip yok saymaya kalkmayalım. Zaten bugün bu hale gelmemizin nedeni, bizim gibi düşünmeyenleri 'ötekileştirmek' değil mi?
Bugün en çok sanatçı duyarlılığına, sanatçı dokunuşuna ihtiyacımız var. Herkesi, her görüşten insanı dinlemek zorundayız.
Özellikle de her gün halk karşısında reyting, tiraj ve gişe sınavı veren, onlarla her dakika dirsek temasında bulunan sanatçıları...
Hep söylerim, bana göre 'sanatçı', söyleyecek sözü olan insandır. Ülkenin kaosa sürüklenmek üzere olduğu her kritik virajda sesini yükselten, bazen şarkıların notasına, bazen kuşların kanadına çare için reçete yazan Zülfü Livaneli, Sezen Aksu, Yılmaz Erdoğan sanatçıdır.
Lütfen dostlar...
Lütfen "artistlik" yapın!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA