Akdeniz'in foklarına ve kaplumbağalarına eziyet sezonu açıldı. Antalya sahillerinin sevgilisi Duman adlı fokun cesedi karaya vurdu.
Duman'a yakın mesafeden tüfekle ateş edilmiş. Kafasından dokuz adet dom dom kurşunu çıkmış.
Düşünebiliyor musunuz, memlekette birileri av tüfeğiyle denize açılıyor, fişekleri de 'dokuzluk' denilen dom dom kurşunu ile dolduruyor. Benim bildiğim; balığa olta veya ağ ile çıkılır.
Dom dom kurşunu ile denize açılmak nasıl bir hastalıklı beynin ürünüdür? Yani bu cinayet taammüden işlenmiştir.
Adam azmetmiş, plan yapmış ve fok Duman'ı öldürmek için denize açılmış belli ki...
Üstelik tüm saçmaların zavallı hayvanın kafasına isabet etmesi için en fazla iki metreden ateş edilmesi gerekir. Yani resmen 'kafasına sıkmış' Duman'ın; aralarında nasıl bir kan davası varsa?
Daha önce de Marmaris koylarının gediklisi Badem adlı fok, tahta sopa ile dövülmüştü. Fethiye'de zıpkınlanan Caretta Caretta'lar olmuştu. Badem'i "Eğitiyorum" diye döven eğitmene para cezası kesildi. Caretta'yı zıpkınlayan bulunamadı ama bu kez Duman olayını 'kabahat' değil, 'cinayet' olarak kovuşturmak şart. Duman'ın kafasına sıkan o cani, hâlâ aramızda elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Nesli tükenmekte olan güzeller güzeli bir foka bunu reva gören vahşi, sokakta yol vermeyen otomobilin şoförüne ya da şüphelendiği karısına neler yapmaz ki?
Bu ülkenin savcılarını göreve çağırıyorum. Bu vakayı, 'hayvana eziyet kabahati' olarak değil, resmen 'cinayet' olarak kovuşturacak, o caniyi bulup teşhir edecek, elini kolunu bağlayıp yeni 'insanlık suçları' işlemesine engel olacak, "Alt tarafı bir hayvan, bu memlekette çözülemeyen faili meçhuller dururken..." demeyecek bir yürekli insan arıyorum.
Çünkü foku fokuna ölen Duman'ın failini bulup cezalandırmazsak, hepimiz bu insanlık suçuna yardım ve yataklık etmiş olacağız.
Bugün dağda terörist, şehirde eşkıya, düğünde maganda, sokakta anarşist varsa; tamamı 'sevgi' eksikliğindendir.
İnsanlara önce 'yaratılanı' sevmeyi, korumayı öğretemezsek, hepimiz 'Duman' oluruz!