Veda'nın güzeli mi olurmuş? Her veda, içinde hüzün barındırır. Bir ayrılışın, terk edişin, kopuşun, sonun ifadesidir. Hele o veda bir 'elveda' ise bıraktığı hüzün, kocaman sonsuzluğun içine hapsolur.
Ama Müslüm Gürses'in vedası öyle olmadı. Sevenlerine 'son söz' olarak öyle bir albüm bıraktı ki, bizlere 'vedanın güzeli de olurmuş' dedirtti.
Bu yazıyı yazarken, bir yandan da Baba'nın mirası 'Veda' albümünü dinliyorum.
Yok yok, 'Dinliyorum' az gelir; kulağımın örs ve çekici arasında Müslüm Baba'nın sesiyle çifte su verdiği halk müziğinden kendime kılıç dövüyorum.

TOPRAĞINA DÖNÜŞ
Ezilmişlerin, itilmiş-kakılmışların, çare arayanların isyanını seslendirdi Müslüm Gürses uzun yıllar.
Müziği de, tavrı da; tıpkı sesini duyurmaya çalıştığı insanlar gibi itilip kakıldı, dirseklenip ötelendi...
Ta ki, ünlü pop ve rock sanatçılarının şarkılarını bambaşka bir lezzetle damaklara çalana kadar. İşte o zaman, Müslüm Baba'nın içinde barındırdığı müzik yelpazesinin farkına varıldı.
Ona 'Minibüs şarkıcısı' diye dudak büken sosyete dilberleri bile, konser verdiği gece kulüplerinde sahnenin kenarına dizilip hayran hayran ağzının içine baka kaldılar.
Veda, bir Türk halk müziği albümü...
Müziğin her çiçeğinden ayrı bal yapan, dolaşmadığı bahçe kalmayan Müslüm Gürses, bu dünyadan göç edeceğini anlayıp da 'özüne' yani 'toprağına' dönüvermiş sanki. Bozlakları, uzun havaları, kırık havaları onun sesinden ve yorumundan dinlemek gerçekten de insanın burun deliklerine yağmur sonrası toprak kokusu getiriyor.

KARANFİL YERİNE...
Gürses, bu albüm için şöyle bir vasiyette bulunmuş: "Yeni ve lezzetli bir albüm bırakıyorum sevenlerime.
Hakkınızı helal edin, dualarınızı esirgemeyin.
Hayat bana zordu ama güzeldi. Hoşçakalın dostlarım..."
Bu konuşmanın içindeki "Hayat bana zordu ama güzeldi" lafı; hem acının, hem isyanın, hem de inancın ifadesi. Yıllar önce geçirdiği büyük trafik kazasından sonra 'Öldü' diye morga kaldırılan ve orada uyanıp ikinci hayatına başlayan Müslüm Gürses'in yaşamı gerçekten de binbir zorlukla örülüydü. Ama hayat o günden sonra ona milyonlarca 'seven' bağışladı.
Bu albüm onun mezarına karanfil bırakamayan 'uzaktaki yakınları' için önemli bir fırsat. Alın, koyun CD çalarınızın içine ve yitirdiğimizin aslında nasıl yüce bir 'halk ozanı' olduğunun farkına varın.