Perihan Ünsal adlı okurumdan son derece ilginç bir mektup aldım. Ünsal, çiftlerin yarıştığı programlardan yola çıkarak önemli bir sosyolojik analiz yapmış. Düşüncelerine katılıp katılmamak size kalıyor tabii ki. Ama üzerinde ciddi ciddi düşünülmeyi hak ediyor sanırım:
"Siz, kadınlığımızın öldüğünü yazarken; olimpiyat oyunlarında büyük tepki almıştınız. O zaman da size katılıyordum. Şimdi farklı bir bakış açısıyla değerlendirmek istiyorum:
Ben Bilmem Eşim Bilir'de yarışmacı dağılımı genelde üç genç, bir orta yaşlı çift şeklinde. Bu orta yaşlı veya daha olgun hanımlar; genelde çalışmayan ve uzun yıllardır evli çiftler... Dikkatimi çeken özellik, onların yarışmalarda çoğu genç hanımdan daha iyi işler başarıp daha pozitif ve hoşgörülü olmaları...
Fark ettim ki, bizler iş hayatıyla beraber çoğu yeteneklerimizi de kısırlaştırmışız. Bu durum, beni düşünmeye sevk etti. Sadece ekonomik bağımsızlığı elde ederken, spor salonlarında spor yapıp ev işlerinde yardımcı kullanırken, acaba Tanrı'nın bize bahşettiği hangi yeteneklerden oluyoruz?'