Hep gazetelerde okur, televizyon haberlerinde izlerdim.
Klişe bir başlıkla duyurulurdu: "Davetsiz misafir..."
İstanbul'un kara, buza teslim olduğu perşembe gecesi 'davetsiz misafir' bizim apartmana da konuk oldu.
Akşam saatlerinde buz tutan yokuştan inmeye çalışan kamyonet, kaldırımı ve tel örgüyü aşıp doğruca bizim apartmanın köşesine tosladı.
Boşlukta asılı kalan koca aracın görüntüsü dehşet vericiydi. Kamyonetin, birinci kattaki komşumuzun evine girmemesi ve kaldırımda yürüyenlere çarpmaması da mucizeden başka bir şey değildi.
Kazaya neyin sebep olduğunu bilmiyorum. Araçta yeterli kalitede kar lastiği bulunmaması, yolda buz çözücü önlemler alınmaması olabilir. (Ki o yol, üzerinde Emniyet Müdürlüğü ve üç hastanenin de yer aldığı önemli bir geçiş noktasıdır).
Belki de Çin malı 'çakma' kar lastiklerinin faturasıdır. (Çinliler'in Türkiye'ye füze yollamasına gerek var mı?
Yarı fiyatına piyasaya dandik oto lastiği sokmaları yetiyor. Balistik füzelerin modası geçti. Sıra 'balastik' füzede!)
Diyeceğim o ki, kıyamet için Maya takvimine ihtiyacımız yok. Bizim kıyametimiz her köşe başında bizi bekliyor zaten...