Bayram tatilinin son günü Küçükkuyu'da şiddetli yağış ve fırtına vardı. Yörede zeytinyağı kadar geleneksel bir 'alışkanlık' var. Azıcık rüzgar esip, yağmur yağdı mı, elektrikler kesiliyor. Yine aynısı oldu ama 'mahrumiyet' daha öncesinden adım adım geldi. Çanak kullanan Digitürk aboneleri bilir. Yoğun yağmur ve kar yağışı oldu mu, ekran önce mozaik desenine bürünür sonra da 'sinyal yok' ibaresi yer alır. Televizyon keyfiniz hava düzelene kadar sekteye uğrar. Bizde de öyle oldu. Bilgisayardan takip edeyim dedim ama modemim de modaya uyup sinyal almamaya başladı. Ardından elektrikler de kesilince, tam oldu... Ne Fenerbahçe maçını, ne Karadayı'yı, ne O Ses Türkiye'yi ne diğer programları izleyebildim.
Sabaha karşı hava düzelince kalkıp tüm programları internet üzerinden seyredebildim. Bu satırlar da o uykusuz ve stresli gecenin ardından yazılmakta... O nedenle eğer sürç-ü lisan ettiysem affola...
Bu arada her ay onca para verdiğim Digitürk'ün hava muhalefetine bu denli teslim olmasını da şu teknoloji çağında bir türlü içime sindiremiyorum doğrusu.