Hep söylerim, muhabirlik zor zanaat diye... Yıllarca muhabirlik yaptım. Bayram, seyran, yılbaşı tatili bilmeden. Herkesin ailesiyle mutlu mesut keyif çattığı günlerde, bizler haber peşinde koşturuyorduk.
USTALIKLA KURTULDU
Muhabirlik, meslek hayatımın en çileli ama en keyifli dönemiydi. Benim için hayatın ta kendisine kalemimle, objektifimle dokunmak demekti. Ancak bu kadar hareketli, koşturmacalı bir hayatın tam orta yerinde bulunmak, beraberinde mesleki kazaları da getiriyor. Ben de az buz kaza atlatmadım.
Bayramın en şanssız muhabiri ise Turan Görüryılmaz'dı. Kanaltürk ekranlarındaki canlı bağlantı sırasında Lüleburgaz'da yaşanan sel felaketini anlatıyordu. Ayağında çizmeleri, göle dönmüş yolda bir yandan geri geri yürüyüp, diğer yandan kameraya izlenimlerini aktarıyordu ama muhabir Turan bir anda görüntüden kayboldu. Kamera aşağı döndüğünde onu, düştüğü çukurun içinde gördük ama genç arkadaşımız hiç bozuntuya vermedi. Bir yandan kendini ustalıkla çukurdan kurtarırken, bir yandan da haberini sunmaya devam etti. Bana da, tıpkı benim gibi bayram süresince görev başında olan haberci meslektaşlarıma "Allah kolaylık versin" demek kaldı...