Beyaz'ı ilk kez bu kadar sinirli gördüm. Nerede mi? Orhan Gencebay'ın Onur ve Gurur Gecesi'nde sunuculuk yaparken... Üzerinden üç gün geçmesine rağmen kimse yazmadı, konuşmadı; hayret!
METNİ ZORLA OKUDU
Beyaz, sahneye adım attığında yüzünde son derece sıkıntılı ve bezgin bir ifade vardı. Onu hiç böyle görmemiştim. Nedeni sonradan anlaşıldı.
Beyaz, "Bana bir sunuş metni yazmışlar. Önce onu okuyacağım mecburen. Aslında bunlar hiç benim ağzımdan çıkacak cümleler değil ya, neyse..." diyerek başladı söze. Gerçekten de Beyaz'ın tarzıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, son derece 'beylik' cümlelerden oluşan 'yapay' bir metindi. Beyaz, elindeki kartı, yasak savarcasına ve hiçbir anlam katma ihtiyacı duymadan çabucak okuyup bu rutinden bir an önce kendini kurtardı ve o bildiğimiz sıcak, doğaçlama sunumuna geçti.
Şimdi diyeceksiniz ki, Billy Crystal da yıllardır Oscar ödül törenlerini elindeki metne bağlı kalarak sunuyor. İyi de orada dünyanın en iyi metin yazarları, haftalar öncesinden Crystal ile beraber çalışıyor, sunumu saniye saniye planlıyor, sağını solunu çekiştiriyor, Hollywood'un en saygın mizah yazarlarına başvurup minik espriler katıyor ve nihayet sunucu ile mutabık kalarak o metni hazırlıyorlar.
Türkiye'nin en iyi, en çok benimsenen, en doğal sunucularından birinin eline, içinde hiçbir yaratıcılık ve samimiyet barındırmayan bir metni tutuşturmak; sunucudan önce izleyiciye saygısızlıktır. Sahnede bu durumu büyük bir yüreklilikle protesto eden Beyaz'ı, omurgalı duruşundan dolayı tebrik ediyorum.