Ne yalan söyleyeyim, tatilim süresince televizyonun kıyısından bile geçmedim. Hem gözlerimi, hem ruhumu dinlendirdim. Şimdi derin bir soluk alıp yine ekran okyanusuna dalma vaktidir.
Ama ben ne kadar gündemden kaçıp kurtulmaya çalışsam da; devam eden hayat, göz ucuma takılıverdi. Mesela Hülya Avşar'ın Antalya Altın Portakal Jürisi'nde başkan olması çok tartışıldı. Ama zaten amaç, Altın Portakal'ı halkın gündemine taşımak değil miydi? Bence görev başarıldı.
HAK ETTİ
Bu arada olayı vesile edip Hülya Avşar'ı aşağılamaya çalışanlara da şaşırdım. Hülya Avşar konuşmaları ve tavırlarıyla popüler kültürün en uç noktasında görünebilir. Ama 'oyunculuğu', Altın Portakal jürisinde başkanlık yapmaya pekala elverir. Ben yıllardır halktan kopuk olmakla suçlanan Festival'in, Hülya Avşar sayesinde halka bir adım daha yaklaşacağına inanıyorum.
NURSELİ İDİZ MESELESİ
İzin yaptığım süre içinde en fazla tartışılan konulardan biri de Nurseli İdiz'in alkol bağımlılığıydı. Tuhafıma giden, medyanın onu sanki ilk kez sarhoş görüyormuş gibi verdiği tepkiydi.
FIRSAT VERMEDİ(!)
Yıllar önce Magazin Gazetecileri Derneği'nin Altın Objektif Ödülü'ne layık görülmüştüm. Büyük Önder'e hasretimi dile getirdiğim 'Ata'ya Mektup' başlıklı makalem, Yılın Köşe Yazısı seçilmişti. Sahnede ödülümü Nurseli İdiz verecekti. Dedi ki, "Siz magazinciler Atatürk'ün de aşk hayatını didiklersiniz yakında..."
Aramızdan Atatürk'ün aşk hayatını didikleyen kimse çıkmadı. Belki de Nurseli İdiz'in magazin medyasına verdiği onca malzemeden fırsat kalmadığı içindir.(!) İdiz'in program program gezdiğini görünce hatırladım bunları...
Şimdi Nurseli İdiz, Gani Müjde'nin FOX için yazdığı komedi dizisi Harem'de Mozaikli Valide Sultan rolünü oynayacakmış. Umarım rol teklifi almak için Nurseli'nin izlediği yol, evinde iş bekleyen diğer oyunculara da esin kaynağı oluşturmaz.