Böyle bir yorum yapacağım, aklımın ucuna gelmezdi. Yıllardır büyük bir sevgi, saygı ve takdir ile izlediğim, sanatı kadar kişilik özelliklerini de beğendiğim sevgili İzel'i, bir davranışından dolayı eleştireceğimi hiç ummazdım.
Beni tanıyanlar, bu yazılara dostluk, arkadaşlık, hayranlık ilişkilerinin değil, tamamen objektif değerlendirmelerin yön verdiğini bilirler. Yani dost, bir kez daha acı söyleyecek.
Olay Bodrum'da patladı. İzel, sanatçı dostu Cenk Eren'e destek olmak için Bodrum'daki Pavyon adlı gece kulübünde sahne alacaktı. Ama Cenk Eren konserden bir gün önce, "Her gece hınca hınç dolan 500 kişilik mekanıma İzel'in konseri için sadece 4 masa rezervasyon yaptırdı. Böyle skandal görmedim" türünden bir açıklama yapınca, İzel apar topar İstanbul'a döndü. Olan da İzel'i izlemek için mekana gelen ve hayal kırıklığına uğrayanlara oldu.
KOLAY İNCİNİYOR
İzel duygusal bir kadın. Kolay inciniyor. Bunu bilmeyen yok.
Önce Çelik'in sözleri, ardından Cenk Eren'in maksadını bir hayli aşan yorumu onu derinden yaralamış, kimyasını bozmuş, fevri bir karar verdirmiş olmalı. Ama İzel'i 'İzel' yapan Cenk Eren değil, İzel'in dinleyicileridir. Sanırım İzel bu önemli 'ayrıntıyı' unuttu.
Her profesyonel gibi İzel'in de yapması gereken, kişisel kırgınlıkları 2 saatliğine unutup, 4 masa bile olsa -ki yeni albümü patlama yapan İzel'in 4 masaya söyleyeceğine inanmıyorum- seyircisinin karşısına çıkmasıydı. Şimdi Cenk Eren-İzel ikilisine düşen, başta konser için rezervasyon yaptıran müşteriler olmak üzere, sevenlerinin karşısına Pavyon'da el ele çıkıp, hem müzik hem de dostluk ve vefa ziyafeti çekmeleridir.
