Leyla ile Mecnun niye bu kadar tuttu? Çünkü gençleri günlük hayatlarında en çok eğlendiren damara kazma vurdu da ondan. Neydi o cevher damarı?
Absürt...
Gençlerin sanal âlemdeki iletişimlerini takip ettiğinizde göreceksiniz ki, absürt espriler hayatlarının olmazsa olmazı...
Leyla ile Mecnun, işte bu işin uzmanı.
Ayrıca diyaloglar öyle sırtını tamamen kelime oyunlarına da dayamıyor. Konuşmalar son derece sade. Ama durum komedilerini en net şekilde ortaya çıkaracak kadar da anlamlı.
Tipler karikatürize ama bir ayaklarından da gerçekliğe sıkı sıkıya bağlı. Hem sıra dışılar, hem de her mahallede görebileceğimiz tiplerden. Espriler ise asla klişe değil. Hatta hepsi ayrı icat.
Son bölümde bir sahne vardı ki, bu 'icatların' zirve noktasıydı.
Bizimkiler kalede yaşayan para babasından ekonomik yardım almaya gittiler. Adam surların içinde bir tahtta oturuyordu.
E mevsimlerden kış, adam da açık havada oturuyor.
Yanındaki hizmetlileri ona yelpaze sallayacak değiller ya, peki ne sallıyorlardı dersiniz? İnfrared soba...
Yani elektrikli ısıtıcı... Gel de gülme şimdi...