Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kanuni neden çıldırdı?

Muhteşem Yüzyıl'a bu hafta 'Hangi peygamber daha üstün?' tartışması damgasını vurdu.
İstanbul'a gelen bir molla, Hazret-i İsa'nın en üstün peygamber olduğunun Kuran-ı Kerim'de de belirtildiğini, bunun Hazret-i Muhammed (S.A.V.) tarafından da kabul edildiğini söyleyip ahalinin aklını çelmeye çalışarak Hıristiyanlık propagandası yapıyordu.
Dinleyicilerin sayısının hızla artması üzerine Kanuni; mollanın, Divan'a çağırılmasını buyurup kurmaylarına şöyle emir verdi: "Bu mollayı Divan'da yargılayıp cezalandırın. Ama önce fikirlerini dinleyin.
Bu fikirleri ilim ve irfanla çürütüp sonra da cezasını verin. Verin ki halk kimin üstün olduğunu bir güzel anlasın..."
Divan toplantısına Pargalı İbrahim Paşa başkanlık ediyor, Kanuni de paravanın arkasından olup bitenleri izliyordu.
Molla, iddialarını orada da yineledi. Ama paşalar bu görüşleri karşı fikirlerle çürütmek yerine "Katli vaciptir" kararına vardılar. Bunun üzerine Kanuni o güne kadar hiç olmadığı kadar sinirlendi, paşaları bir güzel fırçaladı.
"Biriniz de çıkıp şunun ağzının payını veremediniz, yazıklar olsun. Mollayı hemen tevkif edin. Bu davaya Şeyhülislam Efendi baksın. Belki o zaman siz de onun ilminden faydalanırsınız" dedi.
Kanuni'yi 'muhteşem' yapan da işte bu özelliği değil miydi zaten?
Kılıçla değil kanunla, şiddetle değil fikirle zafer kazanmayı çok daha makbul saydığı için 46 yıllık iktidarı süresince tüm dünyayı kendine hayran bırakmamış mıydı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA