Şöhretinbedeli lafını pek sık kullanırız. Bir ünlünün özel hayatı afişe mi oldu, hemen bu klişeye baş vururuz: "İşte şöhretin bedeli..."
Ünlü birinin kariyeri kendi hatasıyla tepetaklak mı oldu? Ağzımızdan aynı klişe dökülür: "Bak işte, şöhretin bedelini ödüyor..."
İyi de kardeşim, herkes tarafından tanınıp sevilen, insanların sokakta imza isteyip fotoğraf çektirdikleri ve onca parayı cebine atan da onlar değil mi? Varsın azıcık yalnızlık çeksinler, varsın sokakta birazcık rahat yürüyemesinler...
Elde ettiklerinin yanında, 'şöhretin bedeli' her zaman hafif kalır.
Tarkan'ın uyuşturucu soruşturmasındaki ifadesini okuyunca yine tebessüm ettim. Megastarımız, "Hayatın ve şöhretin zorluklarından dolayı uyuşturucu kullandım" demiş. Aman ne mazeret!
Hangi hayatın zorluğu Tarkan? Bu ülkede asgari ücretle yerin bir kilometre altında çalışanlar var. Çöpten karton toplayıp yedi kişilik ailesine bakanlar için hayat zor değil de senin için mi zor?
Altında limuzin, yoluna paspas olmaya hazır yüzbinlerce hayran, bir parmak şıklatmanla önüne serilen milyonlar, (Sadece Açıkhava'daki dört konserden 2 milyon lira kazanmış) bir elin yağda bir elin balda, bir ayağın Amerika'da, diğeri bilmem nerede... Eh, eli yüzü düzgün adamsın, öyle 'kara sevdaya' tutulup Mecnun'a dönecek bir aşk acısı yaşadığını da sanmıyorum. Yeteneklisin. "Allahım, yeni albümüm ya tutmazsa?" diyecek halin de yok. Sen ne yapsan bu millet seviyor yıllardır. Yani 'üretememe kabızlığına' tutulup, sözde 'zihin ve duygu açıcı' maddelere sarılacak kadar da şuurunu kaybetmiş olamazsın. Öyleyse? Uyuşturucuyla avunmak yerine şükretmen gerekmiyor muydu sevgili Tarkan? Bu neyin çaresizliğidir? Bu neyin açmazıdır? Bunun adı olsa olsa şımarıklıktır...
Tarkan, uyuşturucudan gözaltına alınıp serbest bırakıldığı gün bu sütunlara yazmıştım. "Bu olayın üstünü örtme, bu olayı unutturmaya çalışma... Tam tersini yap. Bu acı tecrübeyi, gençleri uyuşturucudan kurtarmak için bir vesile haline getir. Uyuşturucuyla mücadelenin bayrağını taşı. Bu artık senin en önemli misyonundur" demiştim. Yapmadı, yapmıyor, yapacak gibi de görünmüyor... Sana 'Hayatın zorluğu ve şöhretin ağırlığı' gibi klişelere sarılmak yerine bu cesareti göstermek yaraşırdı sevgili Tarkan... Merak etme, Zeugma antik kentini kurtarmak için gönüllü çok. Ama gençleri uyuşturucu batağından kurtaracak 'aslan yürekli' yok...