Yeni diziler sezona hızlı girdi. Ama sürat, felakettir. ABD'de yaşayan okurumuz Sema Tan da sol şeritten son sürat giden bazı dizilerin frenine basma ihtiyacı hissetmiş.
İşte mektubu:
"Merhaba, üç senedir Amerika'da yaşıyorum. Doktora öğrencisiyim. Kafamı kaşıyacak vaktim bile yok. Ama komik bir biçimde -sanırım eskiden kalma bir alışkanlıkla- yeni başlayan ve sevdiğim ya da kaliteli olduğunu düşündüğüm oyuncuları barındıran her dizinin, en az iki bölümünü ara ara da olsa izlemeye çalışırım.
Ancak bu senenin yapımlarına baktığımda 'Acaba ben Amerika'da 10 senedir falan yaşıyorum da zaman su gibi akıp geçtiği için ancak üç sene mi sanıyorum' diye düşünmeden edemedim. Zira bizim ülkemizde bu kadar büyük bir yozlaşma olduğuna inanmıyorum, inanmak istemiyorum. Bir Çocuk Sevdim dizisinde bir kız henüz 17'sindeyken hamile kalıyor, Kuzey Güney'de 20 yaşındaki genç kız bardan yeni tanıştığı erkekle beraber ayrılıp, üstelik onu kendi evine davet edip; kim olduğunu bile bilmediği bu adamla fütursuzca beraber oluyor, Zehirli Sarmaşık'ta yine 17 yaşında hamile kalıp doğum yapmış bir kadın, çocuğunun kimlere verildiğini sorgulama gereği bile duymuyor, Ay Tutulması dizisinde bir adam, kızı yaşındaki kadını; hem de kendi kızının nişanında ve nikahlı karısının gözü önünde misafirlerine hiç bir ar belirtisi göstermeden evleneceği kadın olarak tanıtabiliyor.
Bizim bu kadar özel konuları bu kadar fütursuzca ortalığa taşıyabilmemizin müsebbibi kim?
Ben ne zaman kaçırdım bu kadar 'gelişmeyi'?"