Boşuna bu Kurtlar Vadisi'ni 7 yıldır her hafta pür dikkat izlemiyorum. Zira vadimizin altından akan yeraltı sularının nasıl lağıma dönüştüğünü bir bir belgeliyor.
Bu hafta yine Güneydoğu'da can veren masum insanların kanına girenler deşifre edildi. Terör örgütü ile derin devlet el eleydi. Derin devletin maşası polis müdürü dedi ki, "İnsanları öldürüyorduk. Bazen örgüt bizim kılığımıza giriyor, bazen biz onların kılığında katliam yapıyorduk..."
Derin devletin taşeronu Ersoy Ulubey bir örgüt evine baskın yaptırıyor, adamlarına "Kimse sağ kalmasın" talimatını veriyordu. Evdeki herkes öldürüldükten sonra örgütün çantalarla taşıdığı para ve uyuşturucuya el koyuyordu. Parayı adamlarına dağıtıyor, uyuşturucuyu ise satıp gücüne güç katıyordu.
Aynı derin devlet, emniyet güçlerinin içindeki uzantıları ve terör örgütü işbirliğiyle seçimler öncesinde kaos ortamı yaratmak için elinden geleni yapıyordu. PKK'lılara verilen talimat şuydu: "Acemilerinizden oluşan bir birliği askerin üzerine gönderin. Asker hepsini öldürsün. Sonra da cesetlerini halkın önünde sürüklesin... Halk isyan etsin, kaos ortamı meydana gelsin..."
Ve aynen öyle yapıyorlardı...
Kurtlar Vadisi bizim göremediğimiz yer altındaki alanların MR'ını çekiyordu adeta.
Bu arada ABD'nin Türkiye ve Ortadoğu'daki çıkarlarını korumakla görevli Feller ile İsrail temsilcisi Şamir'in arası son bölümlerde açılmıştı.
Zira Şamir, ABD'nin menfaatlerine ters düşecek şekilde bölgedeki muhalif güçlerle işbirliği yapmaya başlamıştı. Feller, Şamir'in kalemini kırmak üzereydi.
Perşembe gecesi diziyi izledim, cuma sabahı bizim sabah. com.tr'ye düşen haberle irkildim: Birkaç haftadır İran'la yaptığı gizli anlaşmalar nedeniyle ABD'nin tepkisini çeken İsrailli ünlü işadamı Sami Ofer evinde ölü bulunmuştu...