Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Minik dansçılar mest etti

Aklın yolu bir... Acun Ilıcalı ve Yok Böyle Dans ekibi geçen hafta bu sütunlarda karaladığım, programla ilgili eleştirileri dikkate almış olmalı ki, ikinci bölümde hataların hiçbiri tekrarlanmadı. Öncelikle ışık yenilenmişti. (Acun'un İngiltere'deki orijinal programın tüm ışık şemasını getirtip aynen uyguladığını öğrendim) Artık figürler daha net seçiliyordu. İki yabancı jüri üyesinin fazla olduğunu ve çevirilerin zaman aldığını belirtmiştim. İkinci bölümde jüri sayısı dörtten üçe inmişti. Bu haftaki kostümler ise dans figürlerinin rahat sergilenmesine daha fazla olanak tanıyordu. Durum böyle olunca, ikinci hafta ortaya çok daha iyi bir şov çıktı. Bu arada Güneri Cıvaoğlu'nun belindeki sakatlık nedeniyle yeterince prova yapamamasına rağmen bu hafta çok daha iyi bir performans ortaya koyduğuna şahit oldum. Yarışma sırasında yaptığı "Bu bir yarışma değil, kültür sınavıdır" şeklindeki sözleri de çok anlamlıydı. Hafta içinde ünlü yarışmacıların bölüm başına 10'ar bin lira ücret almaları bazı köşelerde eleştiri konusu olmuştu. Ama yarışmanın aslında işitme engelliler için bir anaokulu yaptırılmasına kaynak oluşturduğu unutulmuş gibiydi. Tabii ki gecelik ekstra ücretleri 20-25 bin lira olan ünlülerin bir hafta boyunca her gün dans stüdyosuna gelip, çalışmalarının ve ayrıca canlı yayın riskini üstlenmelerinin profesyonel bir karşılığı olacaktır. Önemli olan sonuçtur. O sonuç da işitme engelli çocukların mutluluğudur. Bana göre bu haftanın yıldızları ise minik dansçılar Buğra ve Ece'ydi. Eminim bu harika görüntülerden sonra pek çok aile, çocuğunu dans kursuna yazdırmaya karar vermiştir. Buyurun size faydalı bir sonuç daha... Yarışmanın birincisi ise şimdiden belli gibi... Diğerleri ne yaparsa yapsın, Azra Akın'ın zarafetine ve büyüleyici performansına erişmeleri zor. İkinci haftanın en başarılı isimlerinden biri de Nilgün Belgün'dü. Tangoyu tutkuyla yaptı. Bunda, ilk hafta kendisine yöneltilen, "Partnerine daha yakın durmalısın" eleştirilerine karşın, çalışmalarda gösterdiği ekstra çabanın da etkisi vardı sanırım... Metin Arolat'ı fazla gergin gördüm. Hele jüri üyesi Lillia için söylediği, "Karın kasları olanları beğenip onlara fazla puan veriyor. Bizim de o puanları almamız için biraz karın kaslarımızı geliştirmemiz gerekecek galiba" sözleri yenilir, yutulur lokma değildi. Burcu Esmersoy, Sibel Arna ve Eda Taşpınar ise muhteşem fizikleri ve gözalıcı kostümleriyle ekran başındakilere göz ziyafeti çektiler. Özellikle Eda Taşpınar'ın dansı pınar gibi akmasa da taş kısmı yerli yerindeydi!.. Benim gizli favorim ise Pascal Nouma... Hem sempatik, hem yetenekli. E bir de arkasında Çarşı Grubu durunca... Naçizane tavsiyem ise ünlü yarışmacıların önümüzdeki günlerde aksiyon olsun diye birbirleriyle eşleşmeleri. Partnerleri de şöyle hayal ediyorum: Burcu Esmersoy-Pascal Nouma, Güneri Cıvaoğlu-Nilgün Belgün, Bora Kozanoğlu-Eda Taşpınar, Azra Akın-Derya Büyükuncu, Defne Joy Foster-Bedük, Metin Arolat-Sibel Arna, Burcu Güneş-Ragga Oktay (Elendi ama olsun). Ne dersiniz? Tadından yenmez değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA