Metin Şentürk tam bir "muhabbet" adamı... Zaten hayata gönül gözüyle bakanların en büyük avantajı, insani ilişkilerinde en doğru tuşlara en doğru zamanda basmaları, karşılarındaki kişilerin dünyasına dilleri ve mimiklerini maymuncuk edip hemen bir kapı açabilmeleridir. Metin Şentürk'te bu yetenek fazlasıyla var. Bunun için de gerek sunucu, gerek konuk olsun, ekranın sohbet programlarında en aranılan isimlerin başında geliyor. Şentürk şimdilerde TRT 1 ekranında hafta içi her akşam Ramazan sohbetleri gerçekleştiriyor. Ne yalan söyleyeyim, her gece izlemiyorum. Ama ne zaman rast gelsem orada takılıp kalıyorum. Açık havada, esintili, ferah bir stüdyo, fonda püfür püfür bir Haliç akşamı, kaliteli, "söyleyecek sözü olan" rafine konuklar ve Metin Şentürk'ün esprili sunumuyla su gibi akan dakikalar... Son olarak Hakan Altun'u konuk ettiği programa rast geldim. Metin, Hakan'ın geçirdiği ciddi beyin rahatsızlığına atıfta bulunarak, sordu: "Sen de hayatın sınırından dönenlerdensin, değil mi?" Baktı ki Hakan o acılı günlerin her programda yeniden konu edilmesinden rahatsız, bizimki o duygusal sinyali aldı ve esprili bir manevra ile sohbetin yönünü değiştirdi: "Ben çocukken kafa üstü düşünce görmemeye başlamışım. Yani sen de çatlaksın, ben de... Galiba onun için seninle çok iyi anlaşıyoruz..." Ben Metin'in ekranlardaki "muhabbet rekorunu", pistteki "hız rekorundan" çok daha fazla önemsiyorum.