Trilyonlar harcasak, böylesine güzel ve etkili bir İstanbul tanıtımı yapamazdık. Pazar günü TRT 1 ekranları başında Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun açılış etabını izlerken bir kez daha İstanbul'da yaşadığım için kendimi şanslı hissettim. Siz bakmayın trafiğinden, kalabalığından, altyapı yetersizliklerinden, pahalılığından filan şikayet ettiğimize... Bu şehir gerçekten de bizlere Allah'ın bir lütfu... Kim bilir, bu görüntüleri izleyen elin adamları nasıl da iç çekmişler, kıskanmışlardır biz İstanbulluları. Hele ki tüm caddelerin "lale bahçesine" döndüğü, 7 Tepeli Sultan'ın bahar dallarıyla bezendiği o güzel pazar gününde, yabancı sporcuların yarışa konsantre olmaları da pek zordu. Zira her pedal çevirişte karşılarına ayrı bir tarihi ve coğrafi güzellik çıkıveriyordu. Özellikle tarihi yarımadanın eşsiz kültürel dokusu, enfes helikopter çekimleriyle izleyenlere adeta bir resim sergisi dolaşıyormuş hissi verdi. Dünyada sadece kıtaların değil, onca medeniyetin ve dinin de buluştuğu tek şehir olan İstanbul, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun organizatörleri ve TRT'nin olağanüstü yayını ile 150'ye yakın ülkede yaşayanlar için "3 saatlik turizm klibi" yerine geçti. Ardından, hafta boyunca Ege ve Akdeniz kıyılarındaki muhteşem etaplarda yaşanan onlarca güzellik ekrana yansıdı... Dedim ya, bundan güzel tanıtım klibi olamaz. Turizm acentaları ve turistik tesisler talep patlamasına hazır olsun!..