Az daha bugünkü yazımı yetiştiremeyecektim. Sabah kargodan bir paket geldi. İçinden dev boyutlarda bir kitap çıktı. Önce kapağına vuruldum. Minyatür tekniğiyle yapılmış, 1400'lü yıllardan kalma, rengarenk bir İstanbul haritası... Sayfaları heyecanla çevirmeye başladım. 1422 - 1922 yılları arasında, Konstantinapolis'ten başlayıp, Fetih'ten sonraya uzanan 500 yıllık zaman diliminde İstanbul'u tanımak ve tanıtmak için yapılmış onlarca tarihi harita, altlarında enfes hikayeleriyle beraber kitabın içinde yer alıyordu. Kitabı okumaya öyle bir dalmışım ki, az daha bizim Günaydın'ın baskı saatini kaçırıyordum. Ayşe Yetişkin Kubilay'ın eseri, Ağaoğlu Şirketler Grubu'nun desteğiyle Denizler Kitabevi tarafından basılmış. Her üçüne de bu enfes kültür hizmeti için şükranlarımı sunuyorum. Özellikle de Ali Ağaoğlu'na... Tarihi ve kültürel mirasıyla Avrupa'nın Kültür Başkenti olmayı sonuna kadar hak eden İstanbul'u diğerleri gibi "gözleri kapalı" seyredeceğine, taşın altına elini koymuş. İstanbul'u sadece taş üstüne taş, para üstüne para koymak için kullanan tüm inşaat şirketlerine rehber olması dileğiyle...