Tamam, Kenan İmirzalıoğlu yakışıklı ve karizmatik bir adam, Cansu Dere de minileri çektiği zaman bir içim su oluyor. Barış Falay, Yiğit Özşener, İpek Bilgin, Salih Kalyon ve ille de Tuncel Kurtiz döktürüyor. Konu deseniz, bizim milletin bayıldığı tür: Soğuk yenen intikam yemeği!.. (Yıllarca Türk Sineması'nda içinden "intikam" geçen filmler hep zirve yapmadı mı?) Çekimler özenli. Prodüksiyon görkemli v.s... Ancak dizinin tutulmasında göz ardı edilen bir unsur daha var: Anlatıcı Tuncel Kurtiz'in verdiği hayat dersleri... Kimi zaman Mevlana'dan, kimi zaman Yunus'tan ve Hacı Bektaş-ı Veli'den, kimi zaman Albert Camus'den, Oscar Wilde'dan alıntılar, devşirmeler... Sahneler bitip de sıra "dış ses"e yani Tuncel Kurtiz'in "Masalcı Dede"liğine gelince, kulak kesiliyorum. Kurtiz, hayat derslerini o dokunaklı sesiyle adeta izleyenlerin hücrelerine kazıyor. Yakında, tıpkı "Kurtlar Vadisi" nin unutulmaz replikleri gibi "Ezel"in felsefi sözlerinden de bir derlemeyi internet sitelerinde okumayı umuyorum.