Okurumuz Necdet Suyolcu, ilginç bir detaya işaret ediyor: "Benden önce yazanlar oldu, okudum. 'Kasaba' dizisindeki Yağmur adlı genç kızımızın bir pantolonu ve bir spor ayakkabısı yok herhalde. Tarlalarda, traktör tepelerinde hep ayağında zar zor yürüdüğü topuklu ayakkabılar var. Bir de bu zengin ve sosyetik kesimler evde hep yüksek topuk ayakkabılarla nasıl rahat ediyorlar? Bari ev ayakkabısı olarak, neden alçak topuk ya da düz ayakkabılar tercih etmezler? Aşk-ı Memnu'da Bihter yalının içinde koca koca çizmelerle geziyor ve hatta iki sahnede yatakta ayakkabılarla yatıyordu. Bu yalılarda hijyene dikkat edilmez mi?" Bizim adetimizdir. Eve girerken ayakkabılar çıkartılır, evsahibinin verdiği terlikler, ya da misafirliğe gelirken getirilenler giyilir. Bu hem hijyen için gereklidir hem de "saygı" ifadesidir. Ancak dizilerde bu adet çoktan kalktı. Peki neden? Yanıtı, dizilerin son karesinden sonra ekranda akan jeneriğin içinde... Orada ayakkabı firmalarının koca koca logolarını görüyorsunuz ya, işte ondan. Adamlar en son modellerini, en ünlü dizi karakterlerinin ayağına geçiriveriyorlar. Bu durumda dizi karakterleri evin her yerinde çizmeyle dolaşmaya "mecbur" kalıyorlar, ne yapsınlar? Yakında duşta topuklu ayakkabı ile yıkananları görürseniz, şaşırmayın.