Felaket filmlerinin sonuncusu "2012" insanları dehşete düşürmeye devam ediyor. Hıncal Ağabey de (Uluç) filmden ne kadar etkilendiğini cuma günü köşesinde uzun uzun yazmıştı. Hapşırıktan nem kapan Amerikalılar ise filmi izler izlemez evlerinin bodrum katlarını sığınağa dönüştürmeye ve yiyecek stoklamaya başlamışlar. Bizimkilerde ise henüz bir hareket yok. Olmaz da... Zira bizim vatandaş "felaketi" her gün çarşı-pazarda, trafikte, emekli kuyruğunda, hastane koridorlarında yaşamaya öyle alıştı ki... Peki Maya Takvimi'nin sonuna denk gelen 2012'de gerçekten de mahşeri mi yaşayacağız? Bu soruyu bir yabancı bilim insanına sormuşlar. (Bir yerlerde okumuştum ama ne yazık ki adını şimdi hatırlayamıyorum) Şöyle demiş adam: "Benim masamda duran takvim de 31 Aralık günü sona eriyor. Bu, 31 Aralık'ta felaket yaşanacağını gösterir mi?" İşte "gerçeği" arayanlara rehberlik edecek en "bilimsel" yaklaşım. Bence felaket tellalları boşuna göle "Maya" çalmasın!..