Bizde "kötü kaynana" bir drama figürü olarak sıkça kullanılır. Gelinin arkasından kuyu kazan, oğluyla gelininin arasını açmaya çalışan, evin içinde "el kızına" (!) türlü eziyeti reva gören kaynana tiplemeleri, sinema ve televizyonun vazgeçilmez karakterleridir. (Bkz: "Yaprak Dökümü"ndeki Cevriye Hanım) "Kurtlar Vadisi: Pusu" dizisinde ise tam tersi bir görüntü var. Polat'ın annesi, gelini Ebru'yu kızı gibi görüp, gözünden bile sakınıyor. Ancak Ebru'nun babası, yani Polat'ın kayınpederi kahramanımıza adeta kan kusturuyor. Gazetede yazarlık yapan kayınpeder ile Polat'ın yıldızı bir türlü barışmamıştı. İkili her seferinde fikri çatışma halindeydi. Sonunda bu "zıtlığın" sebebi anlaşıldı. Meğer belalı kayınpeder, Polat'ın peşinde olduğu Gladyo'nun "beşinci adamı" değil miymiş? Haydi bakalım ayıkla pirincin taşını... Polat'ın bir yanında canından çok sevdiği karısı, öte yanda can düşmanı karısının babası... Bu arada Gladyo'nun teşhiri için "beş"ten geriye doğru sayım başladı. Malum, İskender de yakında vizyona girecek "Gladyo" filminde örgütün "ikinci" adamını açıklayacak. İskender'e (Musa Uzunlar) canlı yayında sormuştum. "Neden birinci değil de, ikinci adam?" diye. İskender, o her zamanki "buz" hali ile yanıt vermişti: "Gladyonun kökünün dışarıda olduğu zaten biliniyor. Yani birinci adam belli. Önemli olan Türkiye'nin başına bu çorabı ören ikinci adamın kimliği..." Geri sayım sürüyor: Beş, dört, üç, iki... Allah bu memleketi Gladyo'nun keskin kılıcından esirgesin...