Ramazan ile birlikte televizyon programlarının içeriği de değişir. 11 ay boyunca ikoncanlardan, börtü, böcek, yılan ve fareden geçilmeyen ekranlara muhtemelen bu Ramazan ayında da bir "ağırlık" gelecektir. Magazin programları kameralarını bikinili hanımların popolarından ayırıp, memleketin diğer "doğal güzelliklerine" odaklanacaklardır. Plaj partilerinin yerini köy düğünleri, beach'lerin iskelelerinin yerini balıkçı iskeleleri alacaktır. Sohbetler "Kim kiminle nerede ne yapmış? Kim kime nasıl sağlamış. Kim kimi kiminle aldatmış" ekseninden, "inşallah, maşallah ve Allah'a şükür" ile noktalanan dini ve ahlaki konuşmalara meyledecektir. Ekran ünlüleri ne kadar hayırsever olduklarından, nasıl dinine bağlı ve ahlaklı bir yaşam sürdürdüklerinden filan dem vuracaklardır. Magazin programları, iftarlar düzenleyecek, kendini tutamayanlar ezandan sonra masaların üzerine çıkıp, kameraların önünde göbek filan atacaklardır. Muhabirler ihramlara bürünüp, Mekke'den, Medine'den bildirecekler, ilahiyat hocaları bir ay süreyle nöbeti ekonomi profesörlerinden ve siyaset bilimcilerden alıp, iftar ve sahur programlarında halkı aydınlatacaklardır. Bizler de televziyon izleyicileri olarak ekrandaki bu ani değişimin "samimiyetini" sorgulayıp, duracağız... Ramazan süresince en çok merak ettiğim ise "Yemekteyiz" programı olacak. Yapımcılarını arayıp, "Ramazan'da sizin program nasıl olacak?" diye sormak istedim ama kimseye ulaşamadım. Sanırım yoğun bir şekilde program yedeklemekle meşguldüler. Ben de oturduğum yerden "tahmin yürütmeye" çalıştım. Sanırım, "Yemekteyiz" in ismi "İftardayız" diye değişir. Günün özeti ise "Sahurdayız" ismiyle geç saatte yayınlanır. E herhalde mönüler de değişir. Öyle ıstakozlu makarna filan yapmaz yarışmacılar. Ne bileyim, mesela fesleğen soslu brokoli çorbası yerine beğendili kebap, tiramisu yerine güllaç girer mönülere. Peki ya ünlü yarışmacılar kim olur? Bir Zekeriya Beyaz'a yok demezsiniz herhalde?..