Eskiden yerli dizi karakterleri sevişmezdi. Karı-kocaların, sevgililerin cinsel hayatı tabuydu. Bu durum çok eleştiri aldı. Dizilerin "inandırıcılığını" ortadan kaldırdığı filan söylendi. Sen misin, "Nerede cinsellik?" diye soran... Önce, Bir Bulut Olsam'da ateşli bir sevişme sahnesi yer aldı. Hem çok iyi reyting yaptı hem de günlerce gazetelerin magazin sayfalarının manşetlerinde yer aldı. Bunun üzerine yapımcı ve yönetmenler keşfedilen bu yeni "damar" üzerinde kazma sallamaya başladılar... Kanal D'nin dizisi Aşk-ı Memnu'nun final bölümünde ise bu kez Behlül (Kıvanç Tatlıtuğ) ile Bihter (Beren Saat) halvet oldular. Bir gece yarısı limonlukta buluşan sevgililer önce şehvetle öpüştüler, sonra birbirlerinin giysilerini çıkarttılar ve... Her neyse, gerisini bu diziyi yayınlayacak Arap kanalları düşünsün... Reytinglere baktım, sevişme sahneleri "tavan" yapmış. Yani "hasat" iyi... İyi de, o saatte ailece ekran başında olanlar için bu durum "doz aşımı" olarak nitelendirilip, rahatsızlık yaratmış. Bunu, köşemize ulaşan şikayet mesajlarından anlıyorum. Evet, cinselliğin tabu olarak kabul edilmesini savunacak değilim. Tabii ki dizi karakterlerinin cinsel yaşamları da hikayenin içine yedirilecek. Ama bu yapılırken, anne-babaların, küçücük çocuklarının önünde yüzlerinin kızarmasına yol açılmayacak. Unutulmamalı ki, bu sahneleri küçük çocuklarına rahatlıkla izah edebilecek bilgi ve kültür birikimine sahip ebeveynler olduğu gibi, yetersiz, cesaretsiz, hatta "cahil" anne-babalar da ekran karşısında... Bir de "cinselliğin" nasıl verildiği önemli. Bu sahne, hikayenin "doğallığı" içinde mi veriliyor, yoksa bu karelerden reyting damıtmak adına mı? "Niyeti" anlamak, bizim gibi bu işin profesyonelleri için zor değil. Önemli olan ekran başındaki "savunmasızları" art niyetlerden korumak. Unutmayın ki Yeşilçam'ı 30 yıl geriye götüren seks filmleri furyası da, halkın "yumuşak karnının" tespit edilmesi ve yavaş yavaş deşilmesi ile başlamıştı. Zaafı, paraya dönüştürmek isteyenler yüzünden Türk Sineması büyük yara almıştı. Bir Bulut Olsam ve Aşk-ı Memnu dizilerinin yapımcıları, yönetmenleri sektöre yıllarını vermiş, deneyimli isimler. Tabii ki bizim tavsiyelerimizle hareket edecek değiller. Ayrıca bu konuya en az bizler kadar hassasiyet gösterecek sorumlu ve duyarlı insanlar. Üstelik ha bire düdük çalan RTÜK adlı bir de polisimiz var. Yine de "mayınlı bölgeyi" işaretlemek istedim. Zira onlar değilse de, sektörde tutunmaya çalışan yeni yapımcılar, yönetmenler, oyuncular gözlerini karartıp, bu "bölgeye" girmek isteyeceklerdir... Çünkü Türkiye'de en kolay paraya, reytinge, tiraja tahvil edilen, cinsel açlığımızdır.