Genç bir muhabir için "geleceğin anchorman'i olacak" demek, iddialı bir cümle olabilir. Ama Kanal D Haber'in renkli muhabiri Fatih Portakal'da bu ışığı fazlasıyla görüyorum. Kanal D en "civcivli" haber ortamlarına onu gönderiyor. Çünkü Fatih'in oradan "iyi iş getireceğini" biliyorlar. Televizyon muhabirliğinde "izlenimcilik" çok önemlidir. Haberin özünden savrulmadan detayları görecek, bir dakikalık kısacık süreye bütün olup bitenleri sığdıracak, bunu yaparken "anlaşılır" olacak, anchor'u gücendirmeden kendi yorumunu araya katacak -ki "izlenimcilik" dediğim budur- aynı zamanda da hem inandırıcı, hem sevimli olacaksınız. Ben bu "zor"u "kolay" eden Fatih'i dikkatle izlemeye devam edeceğim. Onu son olarak Fetih gününde müzeden yaptığı yayında izledim. O günün canlandırıldığı tablonun önünde İstanbul'un Fethi'ni bir dakikalık süreye sığdırırken, yönetmeni bile yöneten "Aman beni toparlama sevgili yönetmenim. Ayasofya'yı da göstermeden bitiremem" cümlesiyle, zor beğenen Mehmet Ali Birand'dan bile "Aferin" koparmayı bildi.