VE Geleneksel Eurovision Haftası'nı da hayırlısıyla idrak ettik... Her yılki ritüeli tekrarladık. Önce çok heyecanlandık. Sonra kıyasıya eleştirdik. Ardından Bülend Özveren'in ruhani önderliğinde komşu ayrımını lanetle telin ettik. Ve pazar sabahından itibaren yeniden normal yaşantımıza döndük... Belli ki bu Eurovision'u politikadan sıyırıp, yeniden müzik eksenine oturtmanın artık mümkünü yok. Eurovision yarışması, Avrupa'da ülkelerin birbirlerine bağlılıklarını bildirme fırsatı buldukları, komşuluk ilişkilerini ve milli birlikteliklerini pekiştirdikleri bir 'hal hatır sorma seremonisinden' öteye gidemeyecek. Bunun önüne geçmek için bu yıl SMS oylarının yanında bir de jüriye görev verdiler. İyi de, o jüri üyelerinin ülkeleri yok mu? Uzaydan gelmedi ya garibanlar? Tabii ki popülist politikalardan onlar da etkilenecek. Velhasıl; Kıbrıs Yunanistan'a, Azerbaycan ve gurbetçiler Türkiye'ye, Moldova Romanya'ya, Baltık ülkeleri birbirlerine 12 puanları yapıştırdı ve gelenek bozulmadı. Bu arada 'Komşu komşunun külüne muhtaçtır' ata sözümüz bir kez daha tescillendi. Bizim aramızın iyi olduğu komşumuz bulunmadığı için bu coğrafi kenetlenmeden yeterince nasibimizi alamadık. Böylece 'Hadise' beklerken, eskilerin deyimiyle vaka-i adiye (sıradan olay) ile yetindik. Önerim ise şu: Gelecek yıl yarışma üçe bölünsün. Baltık ülkeleri, Orta ve Doğu Avrupa ile Balkan ve Akdeniz ülkeleri arasında üç ayrı yarışma yapılsın. Bunların birincileri daha sonra Amerika, Afrika ve Uzakdoğu ülkelerinin müzik otoritelerinden oluşan 'nispeten tarafsız' bir jüri tarafından elemeye tabi tutulup, Eurovision'un galibi belirlensin. Aksi halde her yarışma oylaması sırasında daha çok bunalıma giren sevgili Bülend Özveren'i kaybedeceğiz, benden söylemesi!.. Peki ya Hadise? Bana soracak olursanız, yılbaşı gecesindeki performansı da, kıyafeti de, şarkının önceki düzenlemesi ve koreografisi de Rusya'dakinden çok daha iyiydi. Şarkımız da sanatçımız da Norveç'ten üstündü. Hadise'nin birinci olamamasını en büyük nedeni; onu bar konserleriyle yoran, imajını bozan kurmaylarıydı. Hadise'ye teşekkür, akıl hocalarına geçmiş olsun...