Reha Muhtar'ı yeniden ekranda görmek güzel... Ben eleştiriler yüzünden ekrana küstüğünü sanmıştım, geri dönüşüne sevindim. Muhtar, CNN Türk'teki programının adını "Çok Farklı" koymuş ama ben sakal bırakıp, saçlarını Sumo güreşçileri gibi toplaması, kendini "zincire vurması" ve ikiz babalığına hazırlanması dışında bir fark göremedim. Yine karşısında Nazlı Ilıcak oturuyordu "Türkiye, İran olur mu?", "Ne olacak bu kriz mağdurlarının hali?" ve "Deniz'i Hüsnü mü mahvetti?" gibi herkesin her ortamda tartıştığı "beylik" konular üzerinde top çevirip, durdular. İyi de bunun neresi Çok Farklı?.. Bana göre "farklı" olan, Reha Muhtar'ın konuk olduğu Star Ana Haber'di. Uğur Dündar, Muhtar'ın tanıtımlarında yer alan "Efsane geri döndü" sloganına takılmış olmalı ki, meslektaşını kinayeli bir tarzda "Hoş geldin efsane" sözleriyle karşıladı. Sonra da hınzır bir eda ile gözlüklerini çıkartırken, "Senin gibi dev bir efsaneyi görmek için gözlüğe ihtiyacım yok, çıkarayım bari" deyiverdi. "Reha Muhtar ile bir dönem çetin bir haber rekabeti yaşamamıza rağmen birbirimizi hiç kırmadık" deyişinde ise hem Muhtar'ın yeni konumunu çerçeveleme ihtiyacı hem de Mehmet Ali Birand'a küçük bir gönderme sezdim... Evet, CNN Türk reyting değerlendirmesi dışındaydı. Ama ertesi gün rakamlara baktığımda milletin "efsane" yerine Yemekteyiz'in gurbetçi yarışmacısı Hanife Kestane'yi tercih ettiğini gördüm! Yine de Muhtar'ın ekran paletine kattığı müthiş renge her televizyon yazarının ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bu arada bir "Hoş geldin" de sevgili dostum Metin Uca'ya... O da uzun bir aradan sonra CNN Türk ekranlarında "Maydanoz" ile sevenlerinin karşısına çıktı. Konuğu Zekeriya Beyaz'dan umduğu verimi alamamasında karışık program trafiği, ilk güne özgü teknik aksaklıklar ve "her şeyi birden söyleme" telaşının etkisi olduğuna inanıyorum. Eminim, ısınma turlarının ardından Metin bu programın da hakkını verecektir. Bir dönem "Pişti" programı nedeniyle papaz olan Reha Muhtar ile Metin Uca'nın yıllar sonra aynı gün, aynı kanalda, iki farklı programla "pişti olmalarını" ise ilginç bir tarih notu olarak buraya düşüyorum...