Kaç kere yazdım bilmiyorum. "Şu gurbetçinin ana yurduyla tek ilişkisi olan televizyonunu saçma sapan yarışmalarla, sonu gelmez reklam kuşaklarıyla doldurmayın" diye kaç kez çağrıda bulundum, sayısını hatırlamıyorum... Ama "rezalet" tam gaz devam ediyor. Türkçe'yi zar zor konuşabilen insanların seslendirme yaptığı, özensiz, abuk sabuk reklamlarla, hepsi ayrı bir para tuzağı olan saçma sapan yarışmalarla televizyonların Avrupa yayınlarını izlemek gurbetçi için gerçek bir eziyete dönüştü. Bu kez sözü gurbetçilere bırakıyorum. Belki daha etkili olur: "Sayın Yüksel Aytuğ, ben Almanya'da yaşıyorum ve burada yayın yapan Türk kanallarının bize çektirdikleri çileye nasıl DUR diyeceğiz, bilemiyorum. Sizden yardım istiyorum. Telefon parasına acımadan her gün kanallara şikayet telefonları açıyoruz, e-mail atıyoruz ama değişen bir şey olmuyor. 24 Aralık'ta Noel bayramı dolayısıyla evdeydim ve şöyle keyifle Avrupa Yakası'nı direkt ekrandan izleyeceğim diye keyiflenmiştim. (O saatte işte olduğum için internetten izliyordum normalde) 40 dakika özetten sonra her 5 dakikada bir reklam yayınladılar ve o da yetmiyormuş gibi ekranın tam yarısına kadar akıp giden reklamlar vardı. Ekranı görmek mümkün değildi. Eğer oyuncunun yüzü TV ekranının üst bölümünde kaldıysa şanslıydık ve oyunculuğunu izleyebiliyorduk. Size yalvarıyorum, LÜTFEN bize yardımcı olun. Ne yapmamız gerekiyor? Kalitesiz belgesel uzunluğunda saçma sapan reklamları söylemiyorum bile ama her 5 dakikada bir reklam insana cinnet getirtiyor ve TV izlemek bir keyif değil, işkence haline dönüşüyor bu uzaklarda..." (Yasemin Göl) "Frekanslar değiştiğinden beri atv'nin yayınlarını donma olduğu için atv Avrupa kanalından seyrediyoruz. Yalnız bu kanaldaki reklamlar yüzünden dizi izlemek bir işkence. Diziler bunların dışında bir de tek reklamlarla, hem de konuşmaların ortasındayken bölünüyor. Altta çıkan ve ekranın yarısını kapatan reklamlar da cabası... Konsantre olmak, izlediğinden zevk almak mümkün değil. En son dün, çok sevdiğimiz Avrupa Yakası'nı seyrederken artık tahammül edemedik, başka kanallara yöneldik. Bundan sonra bu kanaldaki sevdiğimiz dizileri kaydedip, sonradan izlemeye karar verdik. İzleyicilere neden böyle bir muamele layık görülüyor? RTÜK kuralları Avrupa yayını olduğu için uygulanmıyor mu? Yurtdışında yaşayan tanıdıklarım sırf bu yüzden dizileri internetteki sitelerden takip ediyorlar. Bu konuyu gündeme getirmenizi önemle rica ediyoruz. Teşekkürler." (Ayşe Yılmaz) Hep söylüyorum. Bu köşe; yöneticisinden izleyicisine, yapımcısından yönetmenine, ışıkçısından dekorcusuna, televizyon sektörünün tüm aktörlerinin karşılaşıp, hal hatır sordukları koca bir köy meydanı. Bu kez de izleyicinin selamını "adresine" ulaştırdığımızı düşünüyorum.