Dünyayı saran ekonomik krizden televizyon sektörü de nasibini aldı. Reklam pastası küçüldüğü için diziler, programlar birbiri ardına yayından kaldırılıyor. Pek çok kuruluş, çareyi eleman çıkarmakta buluyor. Hatta en iddialı projeler bile rafa kaldırılıyor. Örneğin; NTV'nin yeni kanalının şu günlerde yayında olması gerekiyordu. Ama kriz, onların da gözünü korkutmuş olmalı ki, antene çıkışlarını ertelediler. Oysa en büyük karların kriz döneminde elde edilebileceğini, yıldızların en karanlık gecelerde daha çok parladığını göz ardı etmemek gerekir. "Kriz fırsatçılığından" söz etmiyorum. Ama aklını kullanan girişimci, tıpkı Uzakdoğu savunma sporu Aikido'da da olduğu gibi, rakibin saldırısını, özel bir teknikle onu alt etmek için kullanabilir. Düşmanının gücünü, onun aleyhine çevirebilir. Bu nedenle "kriz dalgasından" enerji üretmek de mümkündür. Ben reklamverenin yerinde olsam, kampanyalarımı bu günlerde gerçekleştirirdim. Zira kriz korkusu, insanları evlerine hapsetti. Televizyon izleme oranları arttı. Demek ki, atılan her ok hedefini bulacaktır. Ayrıca krizi aşmanın en kestirme yolu, insanları tüketime teşvik etmektir. Bunun için de "reklama" ihtiyaç vardır. Ayrıca, rakipleri ürkek adımlarla kabuğuna çekilirken, kriz döneminde reklam bombardımanı başlatacak firma, düze çıkıldığında herkese nal toplatacaktır. Bu dönemde, diğerlerinin işten çıkardığı kalifiye elemanları işe alan, rakiplerinin boşalttığı reklam kulvarında at koşturan, kriz duvarının yanından zıplayıp, kafasını öte tarafa gösterebilen kazanacaktır. Her çıtırtıda kabuğuna çekilen kaplumbağalar ise yarışta geri kalmaya mahkumdur...