Hiç kadın sesinden futbol maçı dinlediniz mi? Eğer yanıtınız "Hayır" ise bu hafta sonu kulağınız TRT radyolarında olsun. Zira dünyadaki üç kadın maç spikerinden biri bizde... Semahat Özdoğan Arslaner, TRT'nin açtığı spor spikerliği sınavını 1998 yılında kazanıp, kuruma ilk adımını atmış. Her şeyden önce fedakar bir anne, sorumlu bir ev kadını. Deplasmanlara bile bebeğiyle birlikte gidiyor. TRT'nin dergisi Televizyon'daki röportajında okudum. Lise yıllarında futbol oynamış ama maç yapacak rakip bulamadıkları için arkadaşlarıyla birlikte bu sevdadan vazgeçmişler. Büyük statlarda maç seyretmeye kaban ve atkıyla kamufle olup, öyle gidermiş. Arslaner, maç anlatırken konuşmuş olmak için konuşmadığını, ağır yorumlara girmediğini, bir hafta boyunca anlatacağı maça hazırlandığını ve bugüne kadar kendisine gelen eleştirilerin hep olumlu yönde olmasına çok sevindiğini söylüyor. Arslaner bir kez de eşinin oynadığı maçı anlatmak zorunda kalmış. Maçtan önce "Eğer Ahmet düşürülürse, mikrofonu bırakır, aşağı inerim" demiş. Neyse ki her şey yolunda gitmiş... Arslaner'i azmi ve cesareti için kutluyorum. Ama bir kadın maç spikerinin yolunu açıp, müthiş bir çağdaşlık hamlesi yapan TRT de en az onun kadar takdiri hak ediyor bence...