Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) spor programı izleyicilerinin beğeni, alışkanlık ve taleplerini belirlemeye yönelik anketin sonuçlarını açıkladı ve bu veriler ışığında spor programlarının artık daha yakından izleneceğini bildirdi. RTÜK, Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği de spor programları ve spor sayfalarının sorumlularını "yardımlaşmaya" çağırdı. Bu bir "muhtıra" mıdır, yoksa sporseverleri korumaya, rayından çıkan bazı spor yayınlarını ıslaha yönelik bir "kampanya" mıdır, tartışılır. Ancak tartışılmayacak olan, özellikle televizyondaki bazı spor programlarının ve yorumcularının kendilerine çeki-düzen verme zamanının geldiğidir. Uzun yıllar spor servislerinde çalışmış bir spor yazarı olarak, sezon başlarken, doğru ve faydalı spor yayıncılığının nasıl olması gerektiğini hatırlatan bir manifesto hazırlamaya çalıştım. İşte hem meslektaşlarıma hem de spor seyircisine rehberlik edeceğine inandığım maddeler:
1. Spor programları ve haberciliği sadece "başarı ve başarısızlığa endeksli" olmaktan kurtarılmalıdır.
2. Enformasyon çağının bir gereği olarak spor yayıncılığında "bilgi" içeriği öne çıkarılmalıdır. Spor tartışması adına ekrana sürülen "kıraathane geyikleri"ne son verilmelidir.
3. Tek özelliği bağırmak, saldırmak, sansasyon yaratmak olan, "aksiyon" tarafı kuvvetli, bilgi ve yorum gücü zayıf kişiler ekran ve köşelerden uzak tutulmalıdır.
4. Yüksek tansiyon ve kavganın artık reyting getirmediği gerçeğinden hareketle, kulüp amigoluğu yapmayan, karşısındakinin fikrine saygılı, hoşgörülü, tribünlere barış getirme konusunda örnek oluşturacak yorumcu ve yazarlar kıymetlendirilmelidir.
5. Yayın haklarının ekonomik değeri açısından dünya altıncısı olan Türk Futbolu'nun, kalite ve dünya sıralaması açısından da aynı basamağa yükseltilmesi için de medya kuruluşları en az yayın ihalelerindeki kadar arzu ve istekle davranmalıdır.
6. Sporun sadece futboldan ibaret olmadığı gerçeğinden hareketle, gelecekteki olimpiyat başarılarının bugünden tesis edilmesi adına, ekranlarda ve spor sayfalarında tüm olimpik branşlara ait haber ve yorumlara yer verilmelidir.
7. Reklamveren, reyting ölçümlerini bir kenara bırakarak, yararlı ve kaliteli spor programlarına reklam vermeli, kalitesiz ve zararlı olanlara reklam ambargosu uygulayarak "ıslaha" destek olmalıdır.