BEŞİKTAŞ Abbasağa Parkı'nda "Ali Kocatepe Usta'ya Saygı" adıyla düzenlenen o muhteşem gece sırasında zihnimden ve yüreğimden hep aynı temenni geçti: "Allah hak eden tüm gerçek sanatçılara böyle saygı geceleri nasip etsin..." Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve belediyenin kültür- sanat etkinliklerinden sorumlu Faruk Şüyun müthiş bir iş yapıyorlar. 3 yıldır düzenledikleri "Ustalara Saygı" geceleriyle, bizlere, sevdiğimiz sanatçılar için saygımızı "Teşvikiye Camii'nin avlusundan önce" sunma ve yüzlerine karşı "Hakkımız helâl olsun" deme fırsatı veriyorlar. Gecede bana da Ali Kocatepe'nin yakın dostları ve sevenleri ile beraber iki kelâm etme görevi verilmişti. Ali Kocatepe'yi anlatmak zordu. Sadece bir ses sanatçısı ya da bestekâr olsa işim biraz daha kolaylaşabilirdi. Ama o, lezzetli müzik eleştirilerini keyifle okuduğum usta bir gazeteci, Türkçe'yi en iyi kullanan spor spikerlerinden biri, televizyonculuğun sadece reyting rakamlarından ibaret olmadığını özümsemiş bir TV yapımcısı, müziği her daim ticaretin önüne koymayı başarmış bir prodüktör, Yeşiller Partisi'nin kuruculuğunu yapmış ve hatta genel başkan yardımcılığına kadar yükselmiş bir eylemci/siyasi/çevreci, aralarında Lions ve Rotary kulüplerinin de bulunduğu sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik görevlerinde bulunmuş, MÜYORBİR gibi çok önemli bir meslek kuruluşunun başkanlığını üstlenmiş bir toplum mühendisi, tüm renkli sanat yaşamına rağmen, adı en küçük bir sansasyonel magazin olayıyla birlikte anılmamış, örnek ve değerli bir aile babası, sıkı bir aşık ve sevgili eşi Aysun ile birlikte yıllardır tüm çiftlerin uzaktan gıptayla izledikleri bir aşk filminin esas oğlanı... Haydi gelin de anlatın şimdi bu adamı... Son söz: İyi ki Ali Kocatepe'den fazla yok. Aksi halde biz "eleştirmenler" işsiz kalırdık...
NOT: Gecenin yıldızı, 5 dakikalık konuşmasıyla milleti gülmekten kırıp geçiren Ali Rıza Binboğa idi. Buradan tüm televizyon yapımcılarına tüyo veriyorum: Aradığınız talk show yıldızı, yıllardır MESAM'ın koridorlarında saklanıyor!