TAMER Karadağlı, "Son Ağa" dizisinin yüksek reytingleriyle moral bulmuşa benziyor. Kariyeri adına her yönüyle "yanlış" olan Fedai dizisinden sonra "Şimdi tam yerini buldu" diye değerlendiriliyor. Ancak bana göre Karadağlı'nın "Son Ağa" tiplemesinde inandırıcı olmayan, ağza sazımsı gelen bir tat vardı. Diziyi uzun uzun, dikkatlice izledim. Sanırım, Karadağlı "lehçeyi" tam olarak ağzına oturtamamıştı. Orta Anadolu ağzı kullanmak istiyor ama dili doğal olarak sıkça İstanbul Türkçesi'ne kayıyordu. Peki Karadağlı neden Çocuklar Duymasın ve Son Ağa'da başarılı olmuştu da, diğer dizileri o kadar tutmamıştı. Çünkü Karadağlı "abartılı" oynuyor. Bu tür oyunculuk, sadece tiyatroda Shakespeare oynarken ya da ekranda "karikatürize" tiplemeleri canlandırırken başarı getirir. Sanırım bundan böyle Karadağlı'yı ekranda hep "köşeli mimikleri ve abartılı oyunculuğu" ile izlemek zorunda kalacağız. Bir de uyarı: Yüksek reytinglerin "başı boş yaz sezonuna ait olduğunu" unutmamak ve fazla havalanmamak gerek. Ve son söz: Oyunculuğu meslek değil adeta "yaşam felsefesi" olarak özümsemiş Tamer Karadağlı'ya bu ekranların daima ihtiyacı var.