STAR'da yeni bir dizi başladı. Adı, "Milyonda Bir." Dizi, Yeşilçam'ın çiğneye çiğneye sakız ettiği konulardan birini mıncıklıyor: "Hastanede bebekler karışırsa?.." Beylik hikayede, zengin ve fakir ailelerin bebeklerinin hastanede karıştığı iddiası 20 yıl sonra iki ailenin düzenini alt üst ediyor. Anneler, babalar çocuklarına "kuşku" ile bakmaya başlıyor. Ama tıbbi teknoloji, Yeşilçam'ı sollayalı yıllar oldu. Artık DNA testi diye bir şey var. Çocuk senin mi, değil mi üç günde anlıyorsun. Ama sakızcı senaristler buna da bir kılıf uyduruyorlar. Son dönem dizilerinde ebeveynler hemen DNA testi yaptırmıyorlar. "Acaba durumu olduğu gibi kabullenmek en doğrusu mu?" diye günlerce tereddüt yaşıyorlar. (Bkz: Binbir Gece'de Onur'un durumu) Milyonda Bir dizisinde de aileler şimdilik DNA testi yaptırmaya pek yanaşmıyorlar. Zaten aksi durumda dizinin senaryosunu "çekiştirip, sündürebilmek" mümkün olmayacak. Geçenlerde bir araştırma yayınlanmıştı. Türk erkeklerinin en büyük şüphesi, zihinlerini kurcalayan "Acaba çocuğum benden mi?" sorusuymuş. Bu nedenle hastanelere ya da kliniklere DNA testi yaptırmak için başvuranların sayısında patlama yaşanıyormuş. Dizideki olaya benzer bir durum, birkaç ay önce Arap ve Türk aileler arasında da yaşanmıştı. Mübadele süreci pek sancılı olmuştu. Dün de bizim gazetenin sürmanşetinde iki haber vardı: Hollandalı koca, ayrıldıktan üç yıl sonra "Senden çocuğum oldu" diyen TIR şoförü Türk karısına dava açıp, DNA testi istemiş. Hemen altındaki haberde ise işadamı Halis Toprak, DNA testi isteğine karşı çıkan evlilik dışı oğlu Salim'e veryansın ediyordu. Bir de Star'ın dizisindeki anne, internete girerek, "A ve B kan grubuna sahip ebeveynlerin çocuğu 0 grubu olamaz" bilgisine ulaşıp, evladının 0 grubu olması nedeniyle paniklemesin mi? (Bu konu Binbir Gece dizisinde de çokça tartışılmıştı. Hatta geçen pazartesi günü bizim gazetede çıkan bir sağlık haberinde benzer bir iddia tekrarlanınca, okur temsilcisi Yavuz Baydar'a mektup yazan bir okur, kendisini şüpheye sevk eden bu "yanlış bilginin" düzeltilmesi isteğini iletmişti) Her ne olursa olsun bu işten en karlı çıkanların "tahlilciler" olduğu bir gerçek. Bence özel hastane ve klinikler Milyonda Bir dizisine sponsor olmak için kuyruğa girmiş olmalılar. Konuyu, Milyonda Bir'in jenerik müziğindeki sözler ile bağlayayım: "Allahım ben gerçek miyim?/ Milyonda bir'lerden miyim?/ Özünde kimim, neyim?/ Sanki bir filmdeyim..."