Son zamanlarda Hıncal Uluç'tan alkış koparmak iyice güçleşmişti. Cuma günü Hıncal Ağabey'in köşesinde "Alkış" başlığıyla yayınlanan yorumda Burhan Ayeri ve Mesut Yar gibi değerli meslektaşlarımla birlikte adımı görmek, beni heyecanlandırdı. Hıncal Ağabey, bağlı bulundukları medya grubunun televizyon kanallarını acımasızca eleştirme cesaretini gösteren bizleri, "medyanın geneli için örnek" olarak gösterip, onurlandırdı. Eğer bir televizyon yorum köşesi sürekli olarak bağlı bulunduğu yayın grubunu övüp, rakipleri karalarsa, öncelikle "kendi inandırıcılığını" kaybeder. (Bkz: Bugünkü Gaf Kürsüsü ve Kanal D'nin dizisi Menekşe ile Halil övgüsü) Ben burada eğer bütün gün atv'yi pohpohlayıp, dursam, bu kanalın gerçekten övgüye değer icraatlarını yazdığımda kimse inanmaz. Yani tam bir "yalancı çoban" durumuna düşerim... Bu vesile ile Yakından Kumanda'nın sektörde referans noktası haline gelmesini sağlayan objektifliği konusunda bu köşenin yazarına her türlü özgürlüğü tanıyan, destek veren Sabah gazetesi yönetimi ve yaptığım her eleştiriyi hoşgörü ile karşılayıp, üzerinde düşünmeye değer bulan atv yöneticilerine teşekkür ediyorum. Asıl övgüye lâyık olanlar biz televizyon eleştirmenleri değil, kalemimizi tarafsızlık mürekkebi ile dolduran, reklam ya da prestij kaybetmeyi göze alarak, yüreğimize cesaret aşılayanlardır. Bu arada unutmadan, ben "objektif" yazanların yalnızca üç kişiyle sınırlı olduğuna inanmıyorum. Benim tanıdığım neredeyse tüm TV eleştirmenleri bu konuda övgüyü hak ediyor.