TRT 1'in yeni dizisi "Dur Yolcu"dan aksiyon ve savaş sahneleri bekleyenler hayal kırıklığına uğradı. Zira dizinin ilk bölümü, Çanakkale Savaşları sırasında düşmandan daha büyük bir tehlike yaratan "fırsatçıları" gözler önüne seren bir cephe gerisi perspektifi ile izleyicilerin karşısına çıktı. Zabit'in karşısında küçücük elleriyle selam duran çocuğun "Ben de büyüyünce babam gibi şehit olacağım" demesi yürekleri titretti. Karısı veremden kıvranırken, stokçulardan ele geçirdiği "ince hastalık şurubunu" heybesine atmak yerine o yoklukta parasını ödeyip satın alan Zabit'in dürüstlüğü göz yaşarttı. Evde çocukları aç beklerken, payına düşen erzakı yuvasına götürmeyip, cephedeki askere gönderen vatandaşın fedakarlığı burun sızlattı. Ve Zabit'in işlerine taş koymasına sinirlenen eşkıyanın "Allah bu düşmanı başımızdan eksik etmesin. Ya asker savaşmayıp da sürekli bu kasabada kalsaydı" demesi ise o günlerden bu günlere pek az şeyin değiştiğini vurguluyordu. Hazım Körmükçü'ye "Zabit" rolü pek yakışmış. Ancak Selin Demiratar'ın aynı zamanda Gazi dizisinde de rol alıyor olması inandırıcılık katsayısını düşürüyor. "Dur Yolcu"yu sadece "maziden yapraklar" olarak görmeyip, günümüze izdüşümlerini yakalayabilenler diziden daha fazla keyif alacak. Benden uyandırması...