Binbir Gece, dram olmaktan çıkıp, sit.com havasına büründü. Hikayenin giderek tıkanması, senaristleri umutsuz bir girdabın içine attı. Labirentte çıkış arayan kobaylar gibi umutsuzca dönüp dolaşıp aynı yere geliyorlar. Şehrazat ile Onur artık küsecek mevzu bulmakta güçlük çekiyor. Ali Kemal'in ikizleri şaşkın. Neredeyse her hafta kucaklarına bir çocuk bırakılıp, "Bakın bu sizin yeni kardeşiniz" deniliyor. Her hafta bir başka kadın, ikizlerin babaannelerine "anne" deyip, duruyor. Çocuklar gerçek anneleri kim, babaları kimi önce hamile bıraktı diye neredeyse papatya falı açacak hale geldiler. Bence bu çocukların acil olarak psikolojik yardım almaları şart. Dizide kim kimin babası, kim kimin kızı iyice karışmış durumda. Kerem gerçek babasını ve kızkardeşini yıllar sonra buldu. Şimdi de Onur'un eski sevgilisi Nil'den bir kız çocuğu olduğu ortaya çıktı. Kaan'ın at çiftliğinde sevdiği tayın kimden olduğu meçhul. Annesi Doru'nun hastalanıp, öldüğü söyleniyor ama sanırım gelecek hafta kızıl renkli bir kısrağa hasretle sarılıp, "Size anne diyebilir miyim?" filan diye kişneyecek... Ve korkarım yakın bir zamanda biri Şehrazat'ı telefonla arayıp, "Siz Onur'la evlenemezsiniz, çünkü kardeşsiniz" diyecek, Şehrazat "Skandal" bile diyemeden bayılacak... Gani, Burhan Bey'in çocuğu çıkacak. Bennu'nun sütçüden, ikizlerin ise set ışıkçısından peydahlandığı anlaşılacak. Ve eğer böyle giderse, ekran başındakiler Binbir Gece'nin soy ağacını çözebilmek için ellerinde kalem kağıtla ekran başına geçecekler.